O zamana kadar meclis başkanımı, o yaratığa kimin öldürttüğünü yalnızca karısından öğrenebiliriz. | Open Subtitles | حتى يحين الوقت, زوجته هي وسيلتنا للمعرفة من طلب من الكائن لقتل قائدي |
O zamana kadar, evlerinize dönün. | Open Subtitles | حتى يحين الوقت عودوا إلى منازلكم |
O zamana kadar, iyi halden serbestsiniz. Oh, aman tanrım! | Open Subtitles | حتى يحين الوقت, انتِ حره يا ألهي |
- Olmaz. Senin, vakti gelene kadar saklanman gerekiyor. Öteki dünyadan döndüğünü bilmemeli. | Open Subtitles | عليك أن تظلي مختفية حتى يحين الوقت لا يجب أن تعرف أنكِ عدتِ |
Karımı kimin öldürdüğünü öğrendiğimde vakti gelene kadar hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | عندما أعرف هوية قاتل زوجتي لن أفعل أي شيء حتى يحين الوقت المناسب |
Polonya'daki adamlar, kız çocuklarını satma vakti gelene kadar onlarla aynı odada bile durmazlar. | Open Subtitles | أعني، لا يتواجدون حتى في نفس الغرفة التي تتواجد بها طفلتهم حتى يحين الوقت لبيعها |
Doğru zaman gelene kadar hiçbir şey söylememeye karar verdi. | Open Subtitles | لكنّه أقسم بعدم البوح به، حتى يحين الوقت المناسب. |
O zamana kadar biz... | Open Subtitles | يجب أن نصمد حتى يحين الوقت |
Uzağa, plajın sonuna kadar gidip sokakta kabinlerin dışında onunla buluşma vakti gelene kadar kartpostallar, mektuplar ve üçüncü şahıs günlüğümü yazdım. | Open Subtitles | فكنت أذهب إلى نهاية الشاطئ البعيدة لكى أكتب بطاقات البريد و الرسائل و لكى أسترسل فى جريدة الشخص الثالث حتى يحين الوقت لملاقاته فى الشارع خارج حجرات الإستحمام |
Kesim vakti gelene kadar. | Open Subtitles | حتى يحين الوقت الذبح |
Ama Doğru zaman gelene kadar harekete geçmemelisin. | Open Subtitles | لكن عليك أن تنتظر حتى يحين الوقت المناسب مالكولم كان رجل ذكي |
Sadece Doğru zaman gelene kadar dolaşıyorlar. | Open Subtitles | يمتطيها فحسب حتى يحين الوقت الملائم |