| Sende kimsin lanet olasıca ve odamda ne işin var? | Open Subtitles | من أنت أيها اللعين ؟ وماذا تفعل فى حجرتى ؟ |
| Bu yüzden, sen odana git düşün, ben de odamda düşüneyim... - Tamam. | Open Subtitles | لذا اذهب وفكر فى حجرتك وأنا سأفكر فى حجرتى |
| O lanet köpek kızımı öldürdüğü zaman odamda, Belén'le birlikte miydin? | Open Subtitles | هل انت كنت هنا مع بيلين فى حجرتى عندما قتل هذا الكلب الملعون ابنتى |
| odama gelip biraz eğlenmek ister misin? | Open Subtitles | انت جميلة اذاً ، هل تريد ان تأتى الى حجرتى ونمرح قليلاً سوياً |
| Mesajlarımı alacağım, sonra eşyalarımı odama alırım. | Open Subtitles | سوف احصل على رسائلى ثم سأخذ هذه الاشياء الى حجرتى |
| Zavallı odam, tamamen kana bulandı. | Open Subtitles | إن حجرتى المسكينة قد غطت بالدماء |
| - Çok şey söylemek istemiyorum, fakat odamdan bir kaç küçük şeyin kaybolduğunu farkettim. | Open Subtitles | لا اريد الكلام كثيرا, ولكنى لاحظت اختفاء بعض الأشياء القليلة من حجرتى |
| Önümüzdeki 40 gün boyunca odamda oturup model yapacak değilim. | Open Subtitles | انظر, انا لن اجلس فى حجرتى واصمم عربات فى الاربعين يوما القادمه |
| Hayır, bu yeteri kadar iyi değil. Uh, odamda, kırmızı çanta. | Open Subtitles | لا, هذا ليس جيد بما فيه الكفايه حجرتى, الحقيبه الحمراء |
| Hayır, kendini astı. Ben odamda yemek yiyordum. | Open Subtitles | كلا لقد شنق نفسه لقد كنت فى حجرتى أتناول طعامي. |
| Küçük partinden sonra 9'da odamda olacağım. | Open Subtitles | سأكون فى حجرتى الساعة 21: 00 بعد حفلكِ الصغير |
| Geceleri uyuyamıyorum, odamda voltalar atıp duruyorum. | Open Subtitles | ثم اعود الى حجرتى غير قادر على النوم |
| - General odamda kalabilir mi? | Open Subtitles | -الا يمكن ان تبقى فى حجرتى هذة الليلة فقط؟ |
| Bazen komşunun barbeküsünden gelen dumanı kokladığımda ve çocukların gülüşmelerini duyduğumda odamda öylece otururken, kendimi bir aptal gibi hissederim. | Open Subtitles | -عندما كنت اشم رائحة حفلات الشواء بالمنطقة وأسمع ضحكات الأطفال وأنا أجلس فى حجرتى, كنت أشعر بالبلاهة |
| Uyandım ve... Nasıl söylesem? odamda bir şeyin varlığını hissettim. | Open Subtitles | حدث ان استيقظت ووجدته فى حجرتى |
| İşte bu nedenle o gece Norton'u odama davet ettim ve ona bildiklerimi anlattım. | Open Subtitles | ولهذا السبب, دعوت نورتون الى حجرتى فى تلك الليلة, واخبرته بكل ما اعلم |
| Kardeşimi gördükten sonra, odama gel. | Open Subtitles | بعد أن ترى أخى اٍحضر اٍلى حجرتى |
| - Adamın biri zorla odama girdi. | Open Subtitles | ما المشكلة؟ اقتحم شخص ما حجرتى |
| Bu yüzden benim odam evin öteki ucunda. | Open Subtitles | لهذا حجرتى فى الجانب الاخر من المنزل |
| Benim odam olduğunu size söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك إنها حجرتى |
| "Gıcırtılı basamak." Eski odam. | Open Subtitles | " الدرجة ذات الصرير " حجرتى القديمة |
| Ama şimdi birinin odamdan çaldığını düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكنى الان مقتنع تماما بان احدهم سرقه من حجرتى |