| Eğer telefon numaraları olmadan bir randevu kaparsan gelmek zorundadırlar. | Open Subtitles | اذا حددت موعداً بدون رقم يجب عليهم الظهور |
| Evet, ben bir randevu aldim. | Open Subtitles | طبعاً، لقد حددت موعداً |
| - Daha önemli şeyler demişken, Plaza'daki organizatörle bir randevu ayarladım. | Open Subtitles | حددت موعداً مع مخططة زواج في (ذا بلازا) |
| randevu aldım, doktora gideceğim. Benimle gelir misin? | Open Subtitles | حددت موعداً مع الطبيب أستذهبين معي؟ |
| Avukattan randevu aldım. | Open Subtitles | لقد حددت موعداً مع المحامي |
| Göçmenlik avukatıyla yarın sabah 11'de bir görüşme ayarladım. Olmaz. | Open Subtitles | لقد حددت موعداً مع محامي هجرة غداً عند الحادية عشرة |
| Çoğu hayatta değil. Yetkimi aşarak onunla bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | معظمهم قد ماتوا، كما أنني تصرفت بنفسي و حددت موعداً للقاء معه |
| Bir neden yüzünden randevu aldım. | Open Subtitles | لقد حددت موعداً لسبب ما |
| - Adliyeden randevu aldım bile. | Open Subtitles | لقد حددت موعداً في المحكمة |
| Avukattan randevu aldım. | Open Subtitles | حددت موعداً مع محاميّ |