| -İlk vakanın ilginç olmasını sağladım. | Open Subtitles | حرصت على أن تكون أولى حالاتك مثيرة للاهتمام |
| Herkesin valizini hazırladım azık yaptım, biletleri kontrol ettim kimsenin kaybolmamasını sağladım. | Open Subtitles | لقد حزمت أمتعة الجميع أعددت الوجبات الخفيفه تفقدت التذاكر حرصت على الا يضيع احد ومالذي فعلته انت؟ |
| Donanma sistemdeki hatada kör noktasından yakalandı ve ben bunun bir daha olmamasını sağladım. | Open Subtitles | البحرية لم تهتم بالعيوب التى كانت موجودة في النظام، و أنا حرصت على ألا يحدث ذلك ثانيةً. |
| Şamarlaşan kızların doğru yerde olduğundan emin oldum. Biri hemen şuradaydı. | TED | حرصت على وضع الفتيات في المكان الصحيح، أما اللاتي تبادلن الصفعات، احداهما كانت هناك |
| İçinde birinin olduğu bir bedene girmemi istemiyordun bende ruhun gittiğinden emin oldum. | Open Subtitles | , لم تريدني أن أسكن جسد حي و أنا حرصت أن تكون قد رحلت الروح |
| Biliyor musun, kendi başıma giderdim ama sadece Ojai'nin başkanının orada olacağının garantisini verirsem toplantıyı kabul etti. | Open Subtitles | اتعلمين , لكنت سأذهب وحدي لكنه وافق على لقائنا "لو أني حرصت على أن رئيسة "أوهاي ستكون متواجدة بنفسها |
| Satın alınabilecek en iyi ekipmanlara sahip olmasını sağladım. | Open Subtitles | لقد حرصت على يملك المال الكافي لشراء افضل المعدات |
| Yeterli miktarda su ve yiyecek verildiğinden emin olarak açlıktan ölüm yaşanmamasını sağladım. | Open Subtitles | "حرصت على توفير كمية كافية منالطعاموالماء.." "لكي لا يموتوا من الجوع". |
| Ama ben bunun Charming'e bela açmamasını sağladım. | Open Subtitles | لكنني حرصت ألا يهبط هذا الغباء في " تشارمين " |
| Senin anlaşmanın bozulmamasını sağladım. | Open Subtitles | لقد حرصت على أن تظل صفقتك في محلها. |
| O çekip giderken, ben senin hayatta kalmanı sağladım. | Open Subtitles | أنا حرصت على بقائك حيّا بعد رحيله. |
| (Kahkahalar) Ayak uydurmayı her zaman sağladım ve egzersize hep daha fazla odaklı hissettim. | TED | (ضحك) لطالما حرصت على المواكبة، وشعرت بالاندماج في التمرين دائماً. |
| Biliyorum, çünkü öyle olmasını sağladım. | Open Subtitles | أنا أعلم فقد حرصت على ذلك |
| çünkü ayaklarımın kilitlenmesini sağladım. | Open Subtitles | لأنني حرصت على هذا |
| Son olduğundan emin oldum. | Open Subtitles | لكنها لم تكن كذلك لقد حرصت على أن تكون الأخيرة |
| Huzur buldum çünkü senin de huzur bulacağından emin oldum. | Open Subtitles | وجدت السلام لأنّي حرصت على أن تجدي سلامك. |
| Bulup güvenli bir yerde sakladığıma emin oldum. | Open Subtitles | حرصت على العثور عليها ووضعها في مكان أمن |
| Olay yerinde bulunan polislerin bir şey demeyeceğinden emin oldum ve adli tabiple de bizzat görüşüyorum. | Open Subtitles | حرصت على تكتم الشرطيين الذين فحصوا مسرح الجريمة |
| Size bunun garantisini verebilirim. | Open Subtitles | لقد حرصت على هذا |
| Sözünü tutacağının garantisini de aldım. | Open Subtitles | حرصت على أن يكون صادق بدفعه. |