ويكيبيديا

    "حرصت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sağladım
        
    • emin oldum
        
    • garantisini
        
    -İlk vakanın ilginç olmasını sağladım. Open Subtitles حرصت على أن تكون أولى حالاتك مثيرة للاهتمام
    Herkesin valizini hazırladım azık yaptım, biletleri kontrol ettim kimsenin kaybolmamasını sağladım. Open Subtitles لقد حزمت أمتعة الجميع أعددت الوجبات الخفيفه تفقدت التذاكر حرصت على الا يضيع احد ومالذي فعلته انت؟
    Donanma sistemdeki hatada kör noktasından yakalandı ve ben bunun bir daha olmamasını sağladım. Open Subtitles البحرية لم تهتم بالعيوب التى كانت موجودة في النظام، و أنا حرصت على ألا يحدث ذلك ثانيةً.
    Şamarlaşan kızların doğru yerde olduğundan emin oldum. Biri hemen şuradaydı. TED حرصت على وضع الفتيات في المكان الصحيح، أما اللاتي تبادلن الصفعات، احداهما كانت هناك
    İçinde birinin olduğu bir bedene girmemi istemiyordun bende ruhun gittiğinden emin oldum. Open Subtitles , لم تريدني أن أسكن جسد حي و أنا حرصت أن تكون قد رحلت الروح
    Biliyor musun, kendi başıma giderdim ama sadece Ojai'nin başkanının orada olacağının garantisini verirsem toplantıyı kabul etti. Open Subtitles اتعلمين , لكنت سأذهب وحدي لكنه وافق على لقائنا "لو أني حرصت على أن رئيسة "أوهاي ستكون متواجدة بنفسها
    Satın alınabilecek en iyi ekipmanlara sahip olmasını sağladım. Open Subtitles لقد حرصت على يملك المال الكافي لشراء افضل المعدات
    Yeterli miktarda su ve yiyecek verildiğinden emin olarak açlıktan ölüm yaşanmamasını sağladım. Open Subtitles "حرصت على توفير كمية كافية منالطعاموالماء.." "لكي لا يموتوا من الجوع".
    Ama ben bunun Charming'e bela açmamasını sağladım. Open Subtitles لكنني حرصت ألا يهبط هذا الغباء في " تشارمين "
    Senin anlaşmanın bozulmamasını sağladım. Open Subtitles لقد حرصت على أن تظل صفقتك في محلها.
    O çekip giderken, ben senin hayatta kalmanı sağladım. Open Subtitles أنا حرصت على بقائك حيّا بعد رحيله.
    (Kahkahalar) Ayak uydurmayı her zaman sağladım ve egzersize hep daha fazla odaklı hissettim. TED (ضحك) لطالما حرصت على المواكبة، وشعرت بالاندماج في التمرين دائماً.
    Biliyorum, çünkü öyle olmasını sağladım. Open Subtitles أنا أعلم فقد حرصت على ذلك
    çünkü ayaklarımın kilitlenmesini sağladım. Open Subtitles لأنني حرصت على هذا
    Son olduğundan emin oldum. Open Subtitles لكنها لم تكن كذلك لقد حرصت على أن تكون الأخيرة
    Huzur buldum çünkü senin de huzur bulacağından emin oldum. Open Subtitles وجدت السلام لأنّي حرصت على أن تجدي سلامك.
    Bulup güvenli bir yerde sakladığıma emin oldum. Open Subtitles حرصت على العثور عليها ووضعها في مكان أمن
    Olay yerinde bulunan polislerin bir şey demeyeceğinden emin oldum ve adli tabiple de bizzat görüşüyorum. Open Subtitles حرصت على تكتم الشرطيين الذين فحصوا مسرح الجريمة
    Size bunun garantisini verebilirim. Open Subtitles لقد حرصت على هذا
    Sözünü tutacağının garantisini de aldım. Open Subtitles حرصت على أن يكون صادق بدفعه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد