Berbat bir his olduğunu biliyorum ama sandalyeye kadar gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً أعرف أن هذا مقيت لكننا سنجلسك هلى هذا الكرسي، اتفقنا؟ |
biliyorum ama endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | حسناً,أعرف بالتأكيد ولكنك لن تهربي هذه المرة |
Bak! Bak biliyorum ben bir parazitim. Ama daima faydalı bir parazit olmuşumdur. | Open Subtitles | حسناً أعرف أنا طُفيلي,لكن ألم أكُن طُفيلي مساعد؟ |
Büyük bir risk olduğunu biliyorum ama şu ana kadar yaptığımız herşey riskti. | Open Subtitles | حسناً أعرف أن هذه مخاطرة كبيرة لكن كل ما قمنا به كان مخاطرة كبيرة. |
Tamam, hislerini biliyorum ama aradığın kişi ben değilim. | Open Subtitles | حسناً , أعرف كيف تشعر لكنني لست الشخص الذي تبحث عنه |
Bütün gün yemek yaptığımı biliyorum ama lazanyam gerçekten de o kadar güzel mi ki, ikiniz de sessiz bir şekilde kalakaldınız? | Open Subtitles | حسناً , أعرف انني طهوت طوال اليوم ولكنني اعتقد ان اسبكتي جيده جداً انتما الاثنان مازلتما صامتان |
Suçlarımızı telafi edebileceğimiz bir yer biliyorum. | Open Subtitles | حسناً أعرف مكاناً يمكن أن نكفر فيه عن آثامنا |
Yakın arkadaş olduğumuzu biliyorum ama bu kadarı fazla. | Open Subtitles | حسناً أعرف بإننا متقاربتان لكن هذا فقط مضحك |
Acile girmek için akrabası olmak gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً, أعرف أن القاعدة أنه يجب أن أكون فرداً من العائلة لأزوره |
Evet, köfteyle patates püresini biliyorum. Kimin köfte sevdiğini de... | Open Subtitles | حسناً , أعرف رغيف اللحم ذو البطاطا المهروسة |
Evet, köfteyle patates püresini biliyorum. Kimin köfte sevdiğini de... | Open Subtitles | حسناً , أعرف رغيف اللحم ذو البطاطا المهروسة |
Pekala, biraz bencilce olduğunu biliyorum, ama yaptığım şeyi senin burada kalman için yaptım. | Open Subtitles | حسناً , أعرف بأنه يبدو أنانياً لكنني فعلت مافعلته لأنني أريدك أن تبقي |
Bandoda epey hareketlilik içeren tek şeyi biliyorum. | Open Subtitles | حسناً, أعرف بعض الطلبة في الفرقة من هم منخرطين في الكثير من النشاطات الفيزيائية |
Tamam. Ne düşündüğünü biliyorum. Fakat kimseyi öldürmedim. | Open Subtitles | حسناً، حسناً أعرف ما تعتقده ولكنني لم أقتل أحد |
Pislik gibi davranıp kıskançlık yaptığımı ve her şeyi berbat ettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | حسناً أعرف أنني كُنتُ وغداً غيوراً و مجنوناً |
Telefon edebildiğini ve nabzının attığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً , أعرف بأنها تستطيع استخدام الهاتف |
şehirde takılmaktan memnun olduğunu biliyorum ama ben senin için içeride 9 yıl yattım anasını siktiğim. | Open Subtitles | حسناً أعرف أنك سعيد في تلك البلده مكثت في السجن طويلاً لأجلك يا لعين |
Tamam, sert olduğunu biliyorum ama bütün gün bir bebekle olmakla farklı bir sertliktir. | Open Subtitles | حسناً أعرف أنط صلدْ ولكن البقاء مع الطفلة طوال اليوم نوع أخر من الصلاده |
biliyorum şuan bunları düşünmek zor ama elinde başka seçenekler yok değil. | Open Subtitles | تعبت حسناً . أعرف انه من الصعب ان تفكري بالأمر الآن |
Bu yollardan çok geçtim. Bölgeyi iyi biliyorum. | Open Subtitles | لقد مشيت في هذهِ الطرق مرات عديدة من قبل حسناً, أعرف هذهِ المنطقة |