| Bak, şu anda üzerimde sadece 3 Dolar var ama burdan sadece sekiz blok ilerde oturuyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا حصلت فقط على حوالي 3 دولار حتى الآن لكني أعيش فقط بعد حوالي 8 مبانى بعيداً |
| Ölüm mahkûmlarının sadece son yemeklerini seçme hakkı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك حصلت فقط لاختيار آخر وجبة الخاص بك على المحكوم عليهم بالإعدام. |
| Benim hesabıma göre 300'den fazla hindi servisi yaptık ve sadece iki bıçaklı kavga oldu. | Open Subtitles | وفقا لحساباتي، نحن قدمنا اكثر من ٣٠٠ وجبة ديك رومي و حصلت فقط معركتان بالسكاكين |
| sadece iki bardak şampanyam vardı, bu yüzden hesabı alman usulu ödüyoruz... | Open Subtitles | لقد حصلت فقط على قدحين من هذه الشمبانيا اذن متي سوف نوزع الحبوب |
| Çünkü FBI çiftlikte sadece 9 kg bulmuş ve biz de Charlie Simon'dan iki kere aldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لأن الفدراليين حصلت فقط على 20 باوندا منها في المزرعة ونظن أنه حصل على ضعف هذه الكمية من شارلي سيمون |
| Yelp'de sadece 3,5 yıldızı var. | Open Subtitles | انها حصلت فقط ثلاث سنوات ونصف النجوم على الصرخة. |
| sadece 800 Dolar'ınız var ve bu kadar parayla araba alamazsınız. | Open Subtitles | كنت قد حصلت فقط 800 $. و$ 800 لا يمكن أن تشتري لك سيارة. |
| Al bu kez kendi silahıyla vurulmuştu yani bilirsiniz, hayatı daha da iyiye gitmeye devam etti sadece... | Open Subtitles | آل تمسك ببندقيته على هذا واحد... ... حتى تعرف حياته يمكن لقد حصلت فقط على نحو أفضل. |
| Mr. Hershel dükkâna geldi ve "sadece Bayan Hershel önünde durduğunda iyi görüntü alabiliyorum." dedi. | Open Subtitles | السيد/هيرشيل اتي الي المحل وقال انا حصلت فقط علي استقبال جيد لو السيده هيرشيل وقفت في الجهه الاماميه للتليفزيون |
| sadece bir tıIsım ve bir kan taşı aldı. | Open Subtitles | لقد حصلت فقط علي تعويذة وحجر دموي |
| Kurşunun sadece %15'i var. | Open Subtitles | حصلت فقط على 15 بالمئة من القذائف |
| Ama sadece hikayenin bir parçasını. | Open Subtitles | ولكني حصلت فقط على جزء من القصة |
| - Ben iyiyim, sadece .. | Open Subtitles | لقد حصلت فقط على تطعبم التيتانوس |
| sadece her zamanki otları gibi kaynatarak özlerden ilaç yapıyorum. | Open Subtitles | لقد حصلت فقط على الدواء وشربته كالعادة |
| sadece yiyebildiğin kadar ye salam parçalarından aldım. | Open Subtitles | حصلت فقط على كل شي-ممكن ان-تاكله ملصاقات بلولولينا |
| sadece birkaç hediyelik aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت فقط على بعض التذكارات |
| sadece bir gül ve | Open Subtitles | لقد حصلت فقط علي مِسبحة |
| Hayır, sadece içecek aldım. | Open Subtitles | لا, حصلت فقط على الشراب |
| sadece seçmelere hak kazanmışım. | Open Subtitles | حصلت فقط على تجربة أداء |
| - Evet, ama sadece 10 dakikan var. | Open Subtitles | - نعم ولكني حصلت فقط على 10 دقائق |