| Hükümetimin görüşü şu; hiçbir fiyat çok yüksek değildir. | Open Subtitles | وجهة نظر حكومتى أنه لا يوجد سعر عالى جدا |
| Hükümetimin görüşü şu; hiçbir fiyat çok yüksek değildir. | Open Subtitles | وجهة نظر حكومتى أنه لا يوجد سعر عالى جداً |
| Hükümetimin isteği üzerine buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بناء على طلب من حكومتى |
| hükümetim casusların yüksek güvenlikli üsse girmesini hoş karşılamayacaktır. | Open Subtitles | حكومتى لا تعطف على الجواسيس التى تعبث فى وسائل أمنها العليا |
| Bu anlaşmayı ben hazırladım böylece hükümetim virüsü kontrol altına alıp yok edebilecek. | Open Subtitles | لقد اعددت هذه الصفقة حتى تتمكن حكومتى من تدمير الفيروس |
| Eminim, devletim size yardımlarınızın karşılığını ödeyecektir. | Open Subtitles | أنا واثقه أن حكومتى سوف تكافئك |
| Eminim, devletim size yardımlarınızın karşılığını ödeyecektir. | Open Subtitles | أنا واثقه أن حكومتى سوف تكافئك |
| Hükümetimin politikası. | Open Subtitles | انها سياسة حكومتى |
| Bu anlaşmayı ben hazırladım böylece hükümetim virüsü kontrol altına alıp yok edebilecek. | Open Subtitles | لقد أعددت هذه الصفقة حتى تتحكم حكومتى فى الفيروس وتدمره |
| Yeminliyken hükümetim için yalan söyledim ve sözde vatanseverliğimin karşılığını bana böyle mi veriyorlar? | Open Subtitles | لقد كذيت وانا تحت القسم من اجل حكومتى وهكذا يردّون لى ما تسمونه وطـنيتى؟ |
| Bayan Locke hükümetim baş sağlığı diliyor. | Open Subtitles | السيدة/لوك أنا أبلغك تعازى حكومتى الحارّة |
| hükümetim kesin olarak böyle bir olayın olduğunu reddediyor. | Open Subtitles | حكومتى ترفض قطعياً الحادثه التى حدثت |
| hükümetim burada olduğunuzu biliyor. Sizi arıyorlar. | Open Subtitles | حكومتى تعلم أنك هنا إنهم يبحثون عنك |
| Buraya devletim tarafından Duran Duran'ı bulmak için yollandım. | Open Subtitles | حكومتى أرسلتنى هنا لأجد ديوران ديوران |