| Ben, bunun ne kadar zor olduğunun farkındayım, güzel bir kadınsın, seni beğendiğim için sokaklarda nasıl uyurdun. ve banyonu nerede yapardın... | Open Subtitles | أنا مدرك كم هو من الصعب لإمرأة جميلة مثلك أن تنام فى الشارع أين ستأخذين حمامك |
| Yüzünü düzelt, bir duş al ve herkes gibi aşağıda kahvaltını yap. | Open Subtitles | اصلحي وجهك وخذي حمامك وانزلي لتناول افطارك مثل الجميع |
| Sen yokken Tuvaletini falan kullandığımız yok. | Open Subtitles | ماذا؟ نحن لا نستخدم حمامك عندما لا تكون هنا |
| Kişisel “polypill”nizi her sabah mutfak veya banyo dolabınızda yazdırabilirsiniz. | TED | يمكن أن تطبع الحبة المتعددة الخاصة بك، في كل صباح في مطبخك أو في خزانة حمامك. |
| Bir itirazın yoksa... banyoyu seninle paylaşacağım, çünkü bunu bir kere daha yapamam. | Open Subtitles | إن كنت لا تمانعين ، فسأشاركك حمامك فأنا لا أقوى على القيام بذلك مجدداً |
| Tam bir faciayım. Sevdiğim her şeyi kaybediyorum. tuvaleti kullanabilir mıyım? | Open Subtitles | أنا كارثة ، أفقد كل شيء أحبه أأستطيع إستعمال حمامك ؟ |
| Bay Jones, Tuvaletinizi kullanabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | سيد جونز , هل يمكنني أن أستخدم حمامك , أرجوك ؟ |
| Kısmen senin banyon. Aslında benim çünkü ben satın aldım. | Open Subtitles | إنهُ نصف حمامك, لكنهُ بالواقع حمامي أنا إشتريتهُ |
| Pekala, "küvet" olabilir mi? banyonda bulunan bir eşya ismi söyle. | Open Subtitles | ماذا عن حوص الحمام ؟ حسنا سمي شيئا تجدينه في حمامك |
| İsterseniz, siz Banyonuzu alırken Mordecai onları götürsün... | Open Subtitles | إلا إذا أردت مورديخاى يأخذهم للخارج أثناء حمامك |
| Ve banyonu temizlemelisin, gerekli malzemeleri salona koydum. | Open Subtitles | و حمامك يحتاج للتنظيف لذا تركت الأغراض في الصالة |
| Müteahhidin banyonu bitirmiş. Bir haftaya otelden kurtulursun. | Open Subtitles | المقاول يخبرك بانه كاد ينتهي من العمل في حمامك |
| Kendine bakmakla bu kadar zaman harcayan biriyle banyonu paylaşmak istemezsin. | Open Subtitles | أي شخص يقضي الكثير في التبرج ليس شخص تشاركينه حمامك |
| Eminim ki duş başlığındaki titreşim ayarı bu haber karşısında yıkılacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكد أن رئيس حمامك سيكون حزيناً جداً |
| Evet ayrıca, bıçak, jiletleri, hapları, temizlik malzemelerini ve duş perdesini de yok ettim. | Open Subtitles | نعم و تخلصت من كل سكاكينك و شفراتك حبوب الدواء سوائل التنظيف و ستائر حمامك |
| ...insanların Tuvaletini kullanmasını istiyorsan onun önünde bekleyip durma. | Open Subtitles | ان كنت تريد الناس ان تستخدم حمامك لا تعسكر امامه |
| Bunlar banyo tezgâhınızda evrilip kullanılmaya başlamayacak. | TED | لن تتطور حالياً وسنبدأ مع الطابعات على منضدة حمامك. |
| Ama Laura'nın banyoyu kullanmak istediğinde telaşlandın. | Open Subtitles | لكن عندما تحتاج (لورا) استخدام حمامك ترتعب من ذلك |
| Gitmeden, tuvaleti kullanabilir miyim? | Open Subtitles | إسمع، هل يمكنني إستخدام حمامك قبل أن أغادر؟ |
| Tuvaletinizi kullanabilir miyim? | Open Subtitles | لا لا ,لا عليك هل تمانع لو أستخدمت حمامك ؟ |
| banyon valiz görevini görüyorsa hazırsın. | Open Subtitles | إن كانت أرضية حمامك تعتبر كحمل، فأنت جاهزة |
| Kasabadaki bütün erkekler... ya banyonda yıkanıyordu... ya da genelevinde bir kızla yatıyordu. | Open Subtitles | كان يأخذ حماماً في حمامك ويضاجع فتاة في منزلك |
| Hanımefendi. Bayanın ayağını yıkamak için Banyonuzu kullanabilir miyiz? | Open Subtitles | آسف يامدام هل يمكن أن نستخدم حمامك لننظف ساقها؟ |
| Gidip karın üstüne adını yaz. Bütün dünya senin tuvaletin. | Open Subtitles | اذهب واكتب اسمك على الثلج، العالم بأكمله حمامك |
| Ne lazımdı? Tuvalet falan mı bozuldu? | Open Subtitles | ماذاتريدين, أصلاح حمامك أو ماشابة ؟ |
| Ama duşunu, lavabonu ve diş fırçanı kullanmamdan sonra. | Open Subtitles | مباشرة بعد استخدام حمامك ومغسلتك وفرشاة اسنانك |
| Dinleyin, yaklaşık on saattir buradayız ve görünüşü tuhaf olan şey sadece Banyonuz. | Open Subtitles | نحن هنا منذ 10ساعات والاشياء المريعه التي رأينها في حمامك |
| Gitmeden Lavabonuzu kullanabilir miyim? | Open Subtitles | , قبل أن نذهب هل تمانعين إذا أستعملت حمامك ؟ |