| Bu endüstride telif hakkı koruma kanunu olmadığı için... çok açık ve yaratıcılığın yaratıcı ekeolojisi vardır. | TED | ولأنه ليس هناك حماية حقوق النسخ في هذا المجال، هناك بيئة إنفتاحية وإبداعية للإبداع |
| Moda devi mağazalar en çok moda endüstrisindeki telif hakkı yokluğundan faydalandılar. | TED | الآن، عملاقة الموضة السريعة ربما انتفعوا أكثر من نقص حماية حقوق النسخ في مجال الموضة. |
| Kendisi Amerika Moda Tasarımcıları Konseyi başkanı ve kendi seçmenlerine moda tasarımları için telif hakkı korunması alacağı sözünü verdi. | TED | وهي رئيسة مجلس مصممي الأزياء في أمريكا، وأخبرت دائرتها بأنها ستحصل على حماية حقوق النسخ والتقليد لتصاميم الأزياء. |
| telif hakkı koruması olmayan tek endüstrinin moda endüstrisi olmadığını belirtmiştik. | TED | أتعلمون، أنه ليس فقط مجال الأزياء هو الذي ليس لديه حماية حقوق النسخ والتقليد. |
| Açık-kaynak yazılımlar. Yazılımcılar zaten telif hakkı koruması istemediklerini söylediler. | TED | برمجيات المصدر المفتوح، قرر هؤلاء الشباب عدم رغبتهم في حماية حقوق النسخ. |
| Espriler, telif hakkı koruması yok. | TED | النكات، ليست لديها حماية حقوق النسخ والتقليد. |
| Bugünkü konumuz şu: moda endüstrisinde... telif hakkı koruma kanunu olmadığından... moda tasarımcıları faydacı tasarımı kullanarak... çıplak bedenlerimizi... bizim "sanat" olarak adlandırdığımız şeylerle... örtmeyi başarageldiler. | TED | ما ساقوم بمناقشته اليوم هو أن، لأنه ليس هناك حماية حقوق النسخ في مجال الموضة، تمكن مصممي الأزياء في الواقع من إرتقاء التصميم المنفعي، الأشياء لتغطية أجسادنا العارية، إلى شيء نعتبره فناً. |
| çünkü şu anda telif hakkı korumasına sahip bir çok endüstri kendilerine öyle bir korumaya sahip değillermiş gibi davranılan bir atmosferde soluk alıp veriyorlar. Ve ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. | TED | لأن، الآن، هذه المجالات بالعديد من حماية حقوق النسخ تشتغل في جو حيث وكأنها ليست لديها أي حماية. ولا يعرفون ماذا يفعلون. |