| Bizi etkilerinden korumaya yardımcı olmak için Aurora'yı sürekli gözlüyorlar. | Open Subtitles | لا ينفكّون عن مراقبة الشفق للمساعدة في حمايتنا من آثارها |
| Bizi korumayı öğrenmek zorundaydım aynı seni korumaya çalıştığım gibi. | Open Subtitles | كان عليّ أن أتعلم كيفية حمايتنا كما أحاول حمايتكِ الآن. |
| Ama ne yaptıysa, her ne yaptıysa, bizleri korumak için yaptı. | Open Subtitles | ولكن مهما فعل وبرغم كل شيء فعله كان من أجل حمايتنا |
| Bunu sadece kendimizi değil, sizi de korumak için yapıyoruz. | Open Subtitles | و هذا ليس لأجل حمايتنا فحسب، بل لحمايتكم أنتم أيضًا. |
| Şehrinizi eskisi gibi yönetebilirsiniz sadece şimdi bizim korumamız altındasınız. | Open Subtitles | ستديرون مدينتكم كما تعودتم دائماً، فقط أنتم تحت حمايتنا الآن. |
| Biz konuştuğumuz esnada koruma altında, ancak bir kişiyle daha temasa geçerseniz... | Open Subtitles | هو تحت حمايتنا بينما نحن نتكلم لكن إذا إقتربتَ أيّ فرد آخر |
| Ama bir şey yapmayı akıllarından bile geçirmediler. Bizi korumaya çalışmadılar. | Open Subtitles | لكنهم لم يفعلوا أي شيء حيال ذلك ولم يحاولوا حمايتنا |
| Ama tüm olanlara rağmen ben hâlâ bizi korumaya çalıştığına inanıyorum. | Open Subtitles | لكن مع كلّ ما يجري ما زلتُ اختار الإيمان أنّكِ تُحاولين حمايتنا. |
| Bizi korumaya dair söylediğin her şey, sana olan inancımı ve aslında olduğun kişiyi sevmeyi yitirdim. | Open Subtitles | تدّعي أنك تحاول حمايتنا لقد فقدت كل الثقة بك وبالرجل الذي أعتقدتك |
| Bizleri korumaya çalıştığını ima ediyorsan buna gülerim işte. | Open Subtitles | لا تقل لي أنها كانت تحاول حمايتنا وتجعلني أضحك. |
| Onlar bağışık sistemimizi etkinleştirir, bu sayede bağışıklık sistemi bizi kanserde korumak için daha aktif olabilir. | TED | ينشّطان الجهاز المناعي ليُصبح أكثر قوّة في حمايتنا من السرطان. |
| Eğer bizi korumak istiyorsanız, yolumuzdan çekilin. | Open Subtitles | إذا أردت حمايتنا عليك الإبتعاد عن طريقنا |
| Sinyor, ne sizin ne de gencin, kim olduğunuzu bilmiyorum, ...ama bence siz Tanrı tarafından bizi şeytanlara karşı korumak için gönderildiniz. | Open Subtitles | سينور ، وأنا لا أعرف من أنت، أنت وصديقك الشباب ، لكني أشعر ارسلت اليك من قبل الله لمساعدتنا و على حمايتنا ضد تلك الشر. |
| Ama bu kriz çözümlenmezse ve korumamız altındaki bir ülke tehdit edilirse, çıkarlarımızı savunmaktan başka çaremiz kalmaz. | Open Subtitles | بالضبط لكن إن لم تحل هذه الأزمة قريبا والبلاد التى تحت حمايتنا |
| Bebeği rüştünü ispatlayana kadar her ikisi de korumamız altında. | Open Subtitles | إنها وإبنتها في حمايتنا حتى تُصبح تبلغ سن الرشد |
| En azından bazı aletler paylaşmayı düşünür müsünüz, o zaman gelene kadar kendimizi korumamız için? | Open Subtitles | على الأقل ضع في الاعتبار مشاركتنا بالأدوات التي تحسن حمايتنا لأنفسنا حتى يحين ذلك الوقت؟ |
| Bu yüzden biz hızlıca bu alanı koruma altına aldık... ...mercan alanlarının bu kısmının ölü olduğu gözüküyor. | TED | إذن فجأة أصبحت المنطقة الواقعة تحت حمايتنا تبدو ميتة، على الأقل في مناطق الشُعَب المرجانية. |
| FBI bizi koruyamaz. | Open Subtitles | من قامت بتدميره؟ لا يمكن للمحققين الفدراليين حمايتنا |
| - Bizim korumamızı falan haketmiyor. - O aileden, Alec. | Open Subtitles | انه لا يستحق حمايتنا له انه من العائلة يا أليك |
| Burası hakkında bana neden birşey söylemediğini anlıyorum. Bunu bizim güvenliğimiz için yaptın. | Open Subtitles | أتفهم سبب عدم اخباركِ ليّ عن هذا المكان وأتفهم بأن هذا كان لأجل حمايتنا.. |
| Ama kim olduğunu bilirsek bizleri koruyamazsın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك حمايتنا إن كنا نعرف من أنت. |
| Beni dükkanıma götürün. Oradaki büyü bizi koruyabilir. | Open Subtitles | أعيدوني إلى متجري فهناك سحرٌ يستطيع حمايتنا |
| Avcı bile olsa tek kişinin bizi koruyabileceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أرى كيف أن شخص واحد حتى المبيدة يمكنها حمايتنا |
| Orada kol gezen kötülükten bizi korumanı istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلب منك حمايتنا من الشر الذي يكمن هنا. |
| O halde Papanın değil bizim, korumamıza ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | اذن فهو سيحتاج الي حمايتنا و ليس البابا |
| İnsan beyni, tehdit altında hissettiğimizde bizi korur | TED | فُطر الدماغ البشري على حمايتنا عندما نشعرُ بالتهديد. |