| Burada Humus'ta, tamamen imha edilmiş Baba Amr adında bir mahalle var. | TED | هناك حي هنا في حمص يدعى حي بابا عمرو تم تدميره بالكامل. |
| Savaşın altı yılının ardından Humus şu anda yarısı yıkılmış bir şehir. | TED | بعد ست سنوات من الحرب، حمص هي الآن مدينة نصف مدمرة. |
| 2015'in sonlarında yapılan ateşkesten bu yana, Humus'un büyük bir kesimi aşağı yukarı sakin. | TED | منذ وقف إطلاق النار في أواخر عام 2015، باتت أجزاء كبيرة من مدينة حمص هادئة نوعا ما. |
| Ama bana yok! Her gün Humus ve pita! Ve bazen de, haftada bir, azıcık nohut köftesi! | Open Subtitles | لكن ليس أنا ، دائماً آكل حمص وطعمية وأحياناً مرة في الأسبوع القليل من الفلافل |
| Bu bir UNESCO Dünya Miras Şehri, adı Homs, Suriye'de bulunuyor. | TED | هذه هي مدينة اليونسكو للتراث العالمي حمص ، في سوريا. |
| Sana güvenmiyoruz çünkü çorbanda Humus ya da kertenkele olabilir. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نثق بك بصنع الحسا بدون وضع حمص مطبوخ أو أحشاء سحالي فبها هذا يبدو مزيج جيد |
| Balıklı Börek orada olacak. Matzah. Hatta Humus da. | Open Subtitles | سيكون هناك سمك محشي وخبز غير محمص وحتى حمص |
| Humus'un en yakın dostlarımdan olduğunu bile söyleyebilirim. | Open Subtitles | سأذهب إلى ابعد من ذلك وأعتبر ان حمص من افضل اصدقائي |
| Pide, Humus, tempeh ve tofu. | Open Subtitles | لدينا , بيتا , حمص , فحم , توفو |
| Amin, koruma görevlilerine biraz Humus ver. | Open Subtitles | أمين أحضر إثنان حمص للاصدقاء من الشاباك |
| Bu Humus hayatımda yediğim en güzel Humus. | Open Subtitles | هذا الحمـص أفضـل حمص سبق و تـذوقتـه |
| Humus mu istiyorsun yoksa bir daire mi, ha? | Open Subtitles | ما الذي تريده ؟ أتريد حمص أو شقة ؟ |
| Salamuralar orada. Humus bile var. | Open Subtitles | هيكون فيه سمك محشي و عيش، و حمص كمان |
| Bu süreçte 1 milyondan fazla insan Halep, Şam, Humus gibi şehirlere göçtü. | TED | وخلال ذلك، انتقل أكثر من مليون شخص إلى مدن مثل(حلب)، و(دمشق)، و(حمص). |
| Humus, turşu, tatlılar. | Open Subtitles | حمص متبل, مخللات, حلويات |
| Onların bayatlamış nohut olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد جدًا أنّ تلك مجرد حبيبات حمص قديمة |
| "Oğlum için terlik ve nohut." | Open Subtitles | كتب بها مطلوب حمص و حذاء لابني |
| nohut ya da çeri domatesi tercih ederdim. | Open Subtitles | كنت لأفضل حبة حمص او حبة طماطم صغيرة |
| Şu gazeteci Ali Homs'la ilgili ne biliyorsun? | Open Subtitles | -ماذا تعرف عن الصحفي "علي حمص"؟ |
| Muna bu hikâyeyi bir gazeteciden duymuş, Ali Homs. | Open Subtitles | "منى" سمعت القصه من الصحفي "علي حمص" |
| Sarin gazı. Büyük ölçüde Homs'un banliyölerindeki sivillere. | Open Subtitles | غاز السارين يستعمل غالياً ضد المدنيين في ضواحي (حمص) |