| Kadınım ellerinde. Bana yardım etmeni umuyorum. | Open Subtitles | إمرأتي في حوزتهم آمل أنّه بإمكانكِ مساعدتي |
| Şu anda ellerinde olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | -ونعتقد بأنها في حوزتهم حالياً |
| NSS'in analizine göre ellerinde biyokimyasal silah olabilir. | Open Subtitles | - ...وفقاً لتحليل منظمة الأمن القومي - أن هنالك إحتمال بأن الإرهابيين في حوزتهم سلاح بيوكيميائي |
| Sonra kardeşin Jacob'ı öldüren ve Lanetler Kitabı'nın ellerinde olabileceği Winchesterları bul. | Open Subtitles | (ثانيًا, سوف تقوم بتعقب هؤلاء آل (وينشستر (الذي قتلوا أخاك (جايكوب و الذين قد يكون في حوزتهم |
| ellerinde onun bir kaydı var. | Open Subtitles | في حوزتهم تسجيل له |