| -Gerçek şu ki, Simon'dan önce de faal bir sosyal hayatım yoktu. | Open Subtitles | في الحقيقة، لم أكن وأبوس]؛ ر لها حقا حياة اجتماعية كبيرة قبل سيمون سواء. |
| Anlatacak bir sosyal hayatım bile yok. | Open Subtitles | لا حياة اجتماعية لديّ لأتحدّث عنها. |
| sosyal hayatım yok zaten. Ben varım. | Open Subtitles | ليس لدي حياة اجتماعية انا موافق |
| - sosyal hayatı senden, benden daha yoğun. | Open Subtitles | لديها حياة اجتماعية مشغولة أكثر مني ومنك |
| Notları gayet iyi ama hala bir sosyal hayatı yok ve zamanının çoğunu odasında kilitli bir şekilde geçiriyor. | Open Subtitles | و يحصل على درجات جيدة جدا ولكنه لا يزال لا يمتلك حياة اجتماعية ويقضي جل أوقاته مغلقاً على نفسه في غرفته |
| Zayıf bağların- bugün tanıştığın insanlar- tamamen yeni bir sosyal çevreye giriş biletin. | TED | روابطك الضعيفة، الاشخاص الذين تعرفت عليهم اليوم هم تذكرتك إلى حياة اجتماعية جديدة تماما |
| Hormonlar, sosyal yaşam ya da Snapchat değil. | TED | ليس مشكل هرموني أو حياة اجتماعية أو سناب شات. |
| sosyal hayatım var. | Open Subtitles | ل ديها حياة اجتماعية. |
| Bir sosyal hayatım var. | Open Subtitles | آه، لدي حياة اجتماعية |
| Pek sosyal hayatım yok. | Open Subtitles | -ليس لديّ حقًا حياة اجتماعية |
| Dediğine göre eski kocası eve pek uğramazmış bu yüzden de sosyal hayatı yoktu. | Open Subtitles | زوجها السابق كان متنفسها الوحيد كما تقول لذا لم تكن لديها حياة اجتماعية |
| Daha zar zor yürüyor ama sosyal hayatı bizden daha hareketli. | Open Subtitles | تعلم، هو بالكاد يمشي، و لديه حياة اجتماعية أكثر انشغالاَ مما نفعل |
| Bizim gibilerin sosyal hayatı yoktur. | Open Subtitles | و الناس الذين مثلنا الذين ليس لديهم حياة اجتماعية ... |
| Homer, taşınmadan önce Julio'yla hareketli bir sosyal hayatımızın olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | هومر، قبل أن تنتقل هنا يجب أن تعرف أني وجوليو لدينا حياة اجتماعية نشطة |
| Zengin bir sosyal yaşam. | TED | حياة اجتماعية غنية. |