Burada bir ofisi var, ...ve havaalanında bir hangarı var. | Open Subtitles | لقد حَصلوا على مكتبِ هنا، وحصلوا على مستودع عند المطارِ. |
Sizin kolay bir hayatınız var. | Open Subtitles | يا ولد، أنت رفاق حَصلوا على حياةِ سهلةِ. |
Milletin sürüyle odası var. | Open Subtitles | حَصلوا على الغُرَفِ في جميع أنحاء هذه المدينةِ. |
Öyle kızları var ki adı koyulmamış şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | حَصلوا على البناتِ الذي يَعملونَ أشياءَ هناك لَيسَ حتى أسماءَ ل. |
Hey, dinle, restoranlar kapandı ama istersek, 24 saat odaya servis var. | Open Subtitles | يا، يَستمعُ، المطاعم جميعاً مُغلق، لَكنَّهم حَصلوا على الغرفةِ 24 ساعاتِ خدمة إذا نُريدُه. |
Oklahoma City olayı var, 1993 yılındaki Dünya Ticaret Merkezi olayı var. | Open Subtitles | بَنوا القنبلةَ؛ حَصلوا على رخصةِ السائقَ. |
Biberlisi var mı acaba? | Open Subtitles | أَتسائلُ إذا حَصلوا على الفلفلِ بذلك. |
OLiMPiYATLARI BiLE var. | Open Subtitles | حَصلوا على الألعاب الأولمبيّةِ. |
HER TARAFTA TUTUCULARI var. | Open Subtitles | حَصلوا على المستلمين في كل مكان هناك. |
Ve onlarında aileleri var. | Open Subtitles | وهم جميعاً حَصلوا على العوائلِ. |
Onların iki yönlü alıcıları var. | Open Subtitles | هم جميعاً حَصلوا على الراديوات مزدوجةِ. |
Hayır. Mavi boyaları var. | Open Subtitles | لا حَصلوا على الصبغِ الأزرقِ مع ذلك |
Şuna bak, kablolu televizyonları var. | Open Subtitles | دقّقْه، حَصلوا على التلفزيون السلكي. |
Fakat rekabet var. | Open Subtitles | لَكنَّهم حَصلوا على المنافسةِ. |
-Mariners'ın maçı var. | Open Subtitles | حَصلوا على الملاحين على. |
Dört çocukları var. | Open Subtitles | حَصلوا على أربعة أطفالِ. |
Zaten hapiste biri var. | Open Subtitles | حَصلوا على بعض في السجنِ. |
O yüzden bu kadar numaraları var. | Open Subtitles | لِهذا حَصلوا على الحِيَلِ. |
Wall Street Gazeteleri de var. | Open Subtitles | حَصلوا على الحائطِ Stnreet jounrnnal. |
Voleybol var, vücudunu dinlemeyi öğrenme... | Open Subtitles | حَصلوا على الكرة الطائرةِ , biofeedback... |