Şimdi, ona bütün bunlar için sadece bir çözüm olduğunu hatırlatmalısın. | Open Subtitles | الآن،أنت يَجِبُ أَنْ تُذكّرَه بأنّ هناك حَلّ وحيد لكُلّ هذا. |
Travis'i öldürmek iyi bir çözüm olabilirdi ama ihtiyacımız olan onun ölmesi değil. | Open Subtitles | ترافس القاتل يَكُونُ a حَلّ لطيف، لَكنَّنا لَسنا بِحاجةٍ إلى ه مَوتى |
Bir çözüm bulacağız. | Open Subtitles | نحن سَنَجِدُ حَلّ. |
Küresel ısınma gibi bir problemi çözmek inanılmaz derecede karışık görünebilir. | Open Subtitles | حَلّ مشكلة مثل إرتفاع درجة حرارة العالم قَد تبدو شديدة التعقيد |
Kendi sorunlarımdan birkaçını çözmek istiyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ حَلّ بعض قضاياي. |
Merak etmeyin, sizin için bir çözümüm var efendim. | Open Subtitles | لاتقلق، عِنْدي حَلّ لَك، سيد |
Grubumuzdan biri, Koracen, teknolojik kökenimizden ayrılmaya çalışmamızın bir hata olduğunu, ve bunu kabul edip teknolojik bir çözüm bulmamız gerektiğini savundu. | Open Subtitles | واحد من مجموعتِنا، (كورسين) ِ جادلَ بأنّه كَانَ من الخطأ للمُحَاوَلَة والهروب مِنْ أصلِنا التكنولوجي بأننا يَجِبُ أَنْ نتبناه ونَجِد حَلّ تكنولوجي |
Ben bir çözüm ile geldi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد جِئتُ فوق مَع a حَلّ. |
Bir çözüm olmalı. | Open Subtitles | هناك قَدْ يَكُون a حَلّ. |
Bir çözüm yolu duyamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَسْمعُ a حَلّ. |
Bir çözüm buldum. | Open Subtitles | عندي حَلّ |
- Harika çözüm. | Open Subtitles | - حَلّ عظيم. |
Efendim, her polis sorunları çözmek ister. | Open Subtitles | سيدي ، كُلّ ضابط يُريدُ حَلّ القضايا |
Bu durumu çözmek,senin sorunun değil! | Open Subtitles | حَلّ هذه القضية لَيستْ مهمتك |
Bir çözümüm olabilir. | Open Subtitles | أنا لَرُبَّما عِنْدي a حَلّ. |
Bir çözümüm var. | Open Subtitles | أنا عِنْدي a حَلّ. |