| Dert değil aşkım, zaten olsa da bir işe yaramıyor! | Open Subtitles | لا عليك ، حُبي خططك لا تنجح على أية حال |
| aşkım çoktan kül olup gitti. | Open Subtitles | كَان حُبي ناَبض ومُنهك القِوى مُنذ زمنَ طويَل |
| Çin-çin, aşkım. | Open Subtitles | العصير يا حُبي تعالوا لتأخذوا أشيائكم بانتظام لأننا مقيدون بعدم اجتياز المياه |
| Tatlım.Şu haline bak.Bu bornozu ne kadar sevdiğimi söyledim mi? | Open Subtitles | عزيزي, عزيزي, عزيزي هل أخبرتُكَ عن مدى حُبي لهذا الرِداء؟ |
| Günün birinde seni öldürecekler, sevgilim. | Open Subtitles | يوم واحد و سوف يقتلونك، يا حُبي |
| "Ama değişmeyen bir şey var ki, o da sana olan sevgim, ayın 15'inde ziyaretine geleceğim ve düğün günümüzde neden gelmediğimi sana açıklayacağım. | Open Subtitles | لكن الشيء الوحيد الذي لم يُلغى هوَ حُبي لك، و سآتي لزيارتِك في 15 الشهر لأشرحَ لكَ لماذا لم آتي إلى عُرسنا |
| Matematiğe olan aşkımı keşfettiğim yer bu okul aslında bu sınıftı. | Open Subtitles | وتحديداً هذه الغرفة الصفية حيث اكتشفت حُبي للرياضيات. هذا الحب للرياضيات الذي اكتسبته لأول مرة |
| "aşkımın yanıma geleceğinden eminim," | Open Subtitles | ♪ كُنت متأكداً من أن حُبي ♪ ♪سيأتي لي ♪ |
| Ama ben asla... ona sevgimi göstermek için hiçbir sey yapamadim. | Open Subtitles | ولكنني أبداً... لم أفعل اي شيء جيد لأعبر لها عن حُبي. |
| Ferdinando, aşkım... bir arkadaşım başına gelenleri bana anlattı. | Open Subtitles | فرديناندو ، حُبي اخبرني صديق بما حدث لك |
| Ben sadece numara yapıyordum çünkü ona olan aşkım öyle kuvvetliydi ki! | Open Subtitles | كُنتأتظاهربهذافحسب.. لأن حُبي له كان قويًا جدًا! |
| Dickie de "Benim Komik aşkım"ı çalardı. | Open Subtitles | و كان ديكي يعزف أغنية عيد حُبي المضحك |
| Dickie de "Benim Komik aşkım"ı çalardı. | Open Subtitles | و كان ديكي يعزف أغنية عيد حُبي المضحك |
| Şimdi aşkım, beni hamile bırak. | Open Subtitles | الآن، حُبي إسمَح لي بِأن أتخَيل |
| Bu da kim, aşkım? | Open Subtitles | من هذا يا حُبي ؟ |
| Çocuğumuzun, işimi ne kadar sevdiğimi görmesini istiyorum. | Open Subtitles | أود لطفلنا أن يرى مدى حُبي لما أفعله |
| Ve onu nasıl sevdiğimi asla bilmeyecek. | Open Subtitles | ولن يعرفَ أبداً مقدار حُبي له |
| Kurt, takma sakallarını ne kadar sevdiğimi söylemişmiydim sana? | Open Subtitles | هل أخبرتك من قبل يا (ولف) مقدار حُبي لتمويهك؟ |
| Keşke seni görebilseydim sevgilim. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع رؤيتك يا حُبي |
| İyi günler, sevgilim. | Open Subtitles | طاب يومك ، يا حُبي |
| Sana olan sevgim o kadar derindi ki hayatını kurtarmak için her şeyi itiraf edecektim. | Open Subtitles | حُبي لكِ كان عميقاً للغاية لدرجة أنني كنت سأعترف بكل شيء لأنُقذ حياتكِ |
| "Hayallerimin tavan arasında Senin için saklıyorum, sonbahar aşkımı." | Open Subtitles | في عُلية غامضة، أبقي حُبي الخريفي الأخير لكِ." |
| Ve ben var olmadığımda bile aşkımın her zaman var olacağını bil. | Open Subtitles | وإعلم بأن حُبي حاضراً حتى لو كنت غائبة. |
| Hem benim sevgimi kazanmana gerek yok. | Open Subtitles | أجل، و أنت لا يتوجب عليك أن تستحق حُبي |
| Takım elbisen hala güzel görünüyor, canım. | Open Subtitles | بدلتكِ ما زالت تبدو عظيمة، حُبي. |
| Selam aşkitom. | Open Subtitles | مرحباً يا حُبي |