| Derneğin her üyesi her kategoride, değerlendirilmeye tabi. | Open Subtitles | في القوانين المحلية. كُلّ عضو بالأخوةِ خاضعة للمراجعةِ |
| 328 adet kirişin imalatı %40 depozitoya tabi olmalıdır. | Open Subtitles | وتصنيع 328 عوارض يجب أن تكون خاضعة لإيداع 40٪، |
| Kendisine onun için öldürecek bir itaatkar bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد شخصية خاضعة قادرة على القتل لأجله |
| Beni itaatkar bir ev kadınına dönüştürmek istemeleri. | Open Subtitles | هو أنهم جميعاً يريدون تحويلي الى ربة منزل خاضعة |
| - Serbest bırakıldığınızdan beri kontrollü maddelerden birini kullandınız mı? | Open Subtitles | هل إستخدمتَ أي مواد خاضعة منذُ إطلاق سراحك ؟ كلا |
| Sizi fuhuşa teşvik ve devlet kontrollü ilaç bulundurmaktan tutukladığımızı da haber verirsiniz. | Open Subtitles | أعلمه أننا نحتجزك للقوادة وحيازة مواد خاضعة للرقابة. |
| Sana isnat edilen suçlar 40 hırsızlık vakası, yasadışı silah bulundurma, yasaklı madde bulundurma ve 17 çalıntı mal teslim alma vakası. | Open Subtitles | انت متهم ب 40 عملية سرقة, حيازة اسلحة غير مشروعة, حيازة مادة خاضعة للرقابة, و 17 تهمة تلقي مواد مسروقة. |
| % 51 'i kayyuma devredilip vasiyet uyarınca denetlenecek. | Open Subtitles | الـ51 بالمائة سَيَرْجعُ إلى الوصية المتعلّقة بالشركاتِ... ... التيمنهااللوحةسَتُشرفُعليها ، خاضعة لبنودِ الإرادةِ. |
| Doğru hissettirdiği için bir cevabı seçmekten daha çok, eleştirel düşünen bir insan ulaşılır olan bütün seçenekleri özenli inceleme ve eleştiriye tabi tutar. | TED | فبدلا من اختيار إجابة فقط بسبب الشعور أنها صائبة، الشخص الذي يستخدم التفكير النقدي يجعل كل الخيارات المتاحة خاضعة للشك وللتدقيق. |
| Sorularımın Kaptanın onayına tabi olmadığını Kaptan dikkate almalıdır. | Open Subtitles | القائديجبان يتذكر... ان اسئلتي ليست خاضعة لمراجعة القائد |
| kullanılır durumda mı, vergiye tabi mi? | Open Subtitles | هل هي خاضعة للضريبة أم مستنفعة؟ |
| Çünkü biliyorsunuz, CIA ajanları bile cezai soruşturmaya tabi tutulabilir. | Open Subtitles | CIA لأنك كما تعرفين كضابطة في بأن هذه امور تجعلك خاضعة للملاحقة الجنائية |
| Çünkü iyi bir itaatkar ilişkiden kaçınmasını bilmesi lazım, ve her nedense bunu sen öğrenemedin. | Open Subtitles | لأن أي عبدة أو خاضعة يجب أن تعرف كيف تضبط نفسها ولأجل أي سبب كان |
| Steril, kontrollü bir ortamdasın. | Open Subtitles | \u200fتتواجد في بيئة عقيمة خاضعة للسيطرة. |
| okulu asmaktan tutuklanma, dükkan hırsızlığı, kontrollü ilaç bulundurmaktan... | Open Subtitles | أعتقل للتغيّب عن المدرسة، السرقة -حيازة مواد خاضعة للرقابة... -مخدّرات |
| Hayır, daha çok bir kontrollü madde gibi. | Open Subtitles | و كأنها مواد خاضعة للرقابة |
| Bu kesinlikle yasaklı madde. | Open Subtitles | هذه بالتأكيد مادة خاضعة للرقابة |
| - Evet. Jason, üçüncü dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanıyorsun. | Open Subtitles | جيسون)، أنكَ مُتهم بتهمة حيازتكَ مواد) خاضعة للرقابة من الدرجة الثالثة |
| % 51'i kayyuma devredilip vasiyet uyarınca denetlenecek. | Open Subtitles | الـ51 بالمائة سَيَرْجعُ إلى الوصية المتعلّقة بالشركاتِ... ... التيمنهااللوحةسَتُشرفُعليها ، خاضعة لبنودِ الإرادةِ. |