|  Ona elimiz boş gidersek tabanlarımızı hapiste serinletmek zorunda kalırız.  | Open Subtitles |   إذا ذهبنا إلي خالين الوفاض سوف نكون ميتين في أقل من ثانية  | 
|  Ve biz elimiz boş bir şekilde eve erkenden gittik.  | Open Subtitles |   وجميعنا نذهب لمنازلنا مبكرا خالين الوفاض.  | 
|  Bundan sonra kendi kıçımızı kurtarmakla alakalı. elimiz boş bir şekilde geri dönemeyi.  | Open Subtitles |   الأمر يتعلق بإنقاذ أنفسنا , لا يمكننا الرجوع هناك خالين الوفاض  | 
|  elimiz boş dönmeyeceğiz.  | Open Subtitles |   لن نعود خالين الوفاض.  | 
|  Yani bizler, Taffet'i bizden uzaklaştırabilecek bir sürü kanıt bulma uğraşındayız. Ama sürekli elimiz boş dönüyoruz.  | Open Subtitles |   كلنا نبحث عن دليلٍ ما يدين (تافت) لكن ما نفتأ نخرج خالين الوفاض  | 
|  Evet, elimiz boş dönmedik.  | Open Subtitles |   ولم نعد خالين الوفاض  |