| Bu, babama karşı açılacak olan bir davayı kazanmak için oyun olabilir. | Open Subtitles | قد تكون خدعة متقنة لكسب قضية أبوه ضد أبي |
| Ama aslında öğrendiğiniz şey... ... bunun süslenmiş bir oyun olduğu. | Open Subtitles | ولكن الذى سوف تتعلمة بسرعة هو انها حقا خدعة متقنة |
| - Hiçbir kanıtın yok. Bu bir oyun değil. | Open Subtitles | ليس لديك دليل على أن تلك ليست مجرد خدعة متقنة |
| Vaav, bayağı zekice bir numara. Olay ne? | Open Subtitles | واااو ، هذه خدعة متقنة من أي زاوية ؟ |
| Anladım. Çok iyi bir numara, değil mi? | Open Subtitles | افهمت الآن , انها خدعة متقنة |
| Altüst olmaya başlayan bir hayale prim vermek için süslü bir oyun sahneye koydun. | Open Subtitles | لقد نظمتِ خدعة متقنة لإضفاء المصداقية على الوهم والذي بدأ ينهار |
| Çok feci numara çektiler doğrusu. | Open Subtitles | يبدو أنها خدعة متقنة افتعلوها |
| Zekice bir numara. | Open Subtitles | خدعة متقنة. |