| - Bu sana olduğu kadar onlara da bir iyilik. | Open Subtitles | حسناً أعدك بأنه خدمه لهم بقدر ماهي كذلك بالنسبة لكِ |
| Hanımlar, tamam. Rahibe, bir iyilik isteyeceğim. Bir itirafta bulunabilir miyim? | Open Subtitles | يا أخت, لدي خدمه اطلبها منك هل استطيع القيام بالإعتراف لك؟ |
| Bak, bana bir iyilik yap ve bunu kayda alma. | Open Subtitles | انا اعرف سانظر, قدم لي خدمه وتشغيل هذا خارج النظام. |
| Bizlere büyük bir hizmet verdin. Bu gece bunu kutlayacağız. | Open Subtitles | لقد قدمت لنا جميعا خدمه عظيمه الليله لابد ان نحتفل |
| Bu devirde çağrı bekletme servisi olmayanlar da varmış demek. | Open Subtitles | لا اعرف اي نوع من الناس لايملك خدمه انتظار المكالمات |
| Hiçbir toplumsal hizmeti yok, politik bağlantıları yok sosyal olarak bilinçsiz. | Open Subtitles | أوبيس تلقى بدايه متأخره لديه صفر خدمه المجتمع لا إنتماءات سياسيه |
| Gizli Servis'in Bağlantı Üssü Andrews için kullandığı kod adı. | Open Subtitles | انها خدمه سريه اسم حركى للقاعده المشتركه أندروس |
| Dövüşe gidiyorum, ama düşündüm ki belki bana küçük bir iyilik yaparsınız. | Open Subtitles | انا ذاهب الى القتال الان وكنت اريد منك خدمه صغيره |
| Sonra bu adam içeri girip beni bir iyilik isteyen... başka bir adamla tanıştırdı. | Open Subtitles | وهذا الرجل جاء وقدمني الى رجل أخر الذي يريد خدمه |
| Neden bana bir iyilik yapmıyorsun Figgs? | Open Subtitles | سأخبرك بشيء فيغزي , لما لا تؤدي لي خدمه ؟ |
| - Bana bir iylik yaparmısın, oğlum. - İyilik mi, götüm, adi herif. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمه بني خدمه مؤخرتي ابن الفاعله |
| Bana gece-avcısı sohbeti yapma. Sana bir iyilik yapmak için buradayım. | Open Subtitles | لا تتلصص على طوال الليل أنا هنا لأعطيك خدمه |
| Nike, ah , dinle Tom..bana bir iyilik yapabilir misin ? Tv rehberini kaybettim. | Open Subtitles | نايك ,اسمع توم هل تستطيع ان تؤدى لى خدمه لقد فقدت دليل التلفاز |
| Efendim, sizden bir iyilik yapmanızı isteyebilir miyim? | Open Subtitles | سيدي ، هل لي ان أسألك فقط خدمه صغيره من فضلك |
| Direksiyon başında uykuya dalmasınlar diye taksi şoförlerine hizmet veriyorum. | Open Subtitles | اقدم خدمه لسائقو سيارات الأجرةِ الذين يَنَامُون وراء عجله القياده. |
| Bana iyi hizmet ettin, ben de bu konuyu unutacağım. | Open Subtitles | أنت أديت لى خدمه جليله اليوم و سوف أنسى الموضوع |
| Ama şimdi kendisi o küçük çocuğa hizmet etmek zorunda. | Open Subtitles | ولكن الآن، هو الشخص الذي عليه خدمه هذا الفتى الصغير |
| Gece gören fahişe. Bu servisi sevdim. | Open Subtitles | اوه , حسنا , الرؤيا بعين بغى تلك خدمه ظريفه |
| Bu uçakta yemek servisi var mı? | Open Subtitles | هل يوجد خدمه لتقديم الطعام على هذه الطائره ؟ |
| 320 saatlik stajyerlik hizmeti fatura edilmiş. | Open Subtitles | خدمه 320 منفذ قانوني لساعات مستحقة الدفع |
| Alan Hayes, Gizli Servis. Benimle gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | "الن هيس" من خدمه الامن السريه اريدك ان تأتى معى |
| Senden gelecek hiçbir iyiliğe ihtiyacı yok onun. | Open Subtitles | انا اقدم له خدمه حسناً ، انه لا يريد اي خدمةٍ منكِ |
| Sizlere ufak bir hizmette bulunmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأداء خدمه صغيرة لكم أيها القوم. |
| Ben Bay Hollister, müdürüm. Yardımcı olabilir miyim? Edward Lewis. | Open Subtitles | انا المدير هل من خدمه |
| Tanrı'nın işine hizmetkarlarını karıştırmaması gerektiğini anlayamayacak kadar ahmaktı. | Open Subtitles | ذالك النوع الذي لا يفهم أن إرادة الرب يمكن أن تنفذ حتى بواسطة من لا يُتوقع من خدمه |
| Biriniz oda servisinden salak mı ısmarladı? | Open Subtitles | هل قام احدكم بطلب احد مغفلى خدمه الغرف ؟ |