| 2010'un sonbaharında, Guatemala'dan bir arkadaş Octavio'ya TEDTalk'a giden bir link yolladı. | TED | في خريف 2010 , صديق من جواتيمالا ارسل الى اوكتافيو رابط تيدتوك. |
| 2009'un sonbaharında, genç bir adam Boston Polis Departmanı tarafından tutuklandı. | TED | في خريف ٢٠٠٩، ألقي القبض على شاب من قبل شرطة بوسطن. |
| Milattan önce 55'te bir sonbahar sabahında güneş doğarken Camma, köyünün tam ortasındaki sunağa iki güvercin koyuyor. | TED | مع شروق الشمس في أحد أيام خريف عام 55 قبل الميلاد تضع كاما حمامتين على المذبح في وسط قريتها |
| Meşe ağaçları genelde her sonbahar yoğun palamut üretir. | Open Subtitles | عادةً ما تنتج أشجار البلّوط محصول كثيف من ثمار الجـوز كلّ خريف |
| Burası Afrika, bizim ilk gidişimiz. İkimizin de ilk defa Afrika'ya gidişiydi. 1993 sonbaharı. | TED | كانت تلك في أفريقيا، في أول رحلة لنا، في أول مرة لكلينا أن يذهب الى افريقيا، في خريف عام 1993. |
| Şimdi, her sonbaharda bu sahillere göç eden diğer genç deniz fillerine katılıyor. | Open Subtitles | هاهو ينظم الآن الى عجل آخر واللذي يهاجر كل خريف الى هذه الشواطىء |
| Ve Nazilerdeki bu bireysel yozlaşma 1943 sonbaharında Yahudilerin karşı koymasına zemin hazırladı. | Open Subtitles | وقد كان فساد نازييين فرديين الذي مكّن اليهود من المقاومة في خريف 1943 |
| Konuşmamın başında söylediğim gibi, 1989 sonbaharında, Berlin sokaklarındaki bu insanların ceplerinde, mobil telefonlarının olduğunu hayal edin. | TED | وكما قلت في البداية ، تخيّلوا لو أن جميع هؤلاء الناس في شوارع برلين في خريف سنة 1989 كان لديهم هواتف نقالةٍ في جيوبهم. |
| 1902 sonbaharında Başkan Theodore Roosevelt Beyaz Saray'dan biraz uzaklaşmak için Mississippi'ye giden bir trene bindi. Smedes adlı bir kasabada kara ayı avlamayı planlıyordu. | TED | كان خريف عام 1902، والرئيس ثيودور روزفلت احتاج الى اجازة قصيرة من البيت الابيض فأخذ قطاراً الى مسيسيبي ليصطاد الدببة السوداء خارج مدينة تدعى سميدس. |
| 1849 yılının sonbaharında kendi kendine bir yola çıktı, Pensilvanya'ya ve özgürlüğe giderken Kutup Yıldızı'nı takip etti. | TED | في خريف عام 1849، انطلقت بمفردها، مُتتبعة نجمة الشمال إلى بنسلفينيا، وإلى الحرية. |
| 1771 sonbaharında, James Somerset ve Charles Stewart karşı karşıya geliyor. | TED | اذا في خريف عام 1771، واجه جاميس سومرست تشارلز ستيوارت. |
| New York'ta sonbahar gibisi yoktur ama bu sadece yaprakların renk değiştirmesinden kaynaklanmıyor. | Open Subtitles | ليس هناك أهدأ من خريف نيويورك ليست الاوراق وحده تتغير |
| Kendisi bugün burada süper seksi, süper androjen erkek giyiminden etkilendiği sonbahar kreasyonunu tanıtacak. | Open Subtitles | هذا صحيح وهي هنا اليوم لتمثيل أقوى مجموعة خريف مثيرة جنثوية ذات التأثير الرجولي |
| McKinley lisesinin genç kuvvetlerini kutladığımız sonbahar toplantısına hoşgeldiniz çocuklar. | Open Subtitles | أهلا أيها الثلاميذ إلى حفل خريف ثانوية ميكنلي. حيث أننا مجتمعون هنا لتشجيع المراهقين. |
| - Her sonbahar hava ve protesto sezonu için geliyoruz. | Open Subtitles | ـ نحن نأتي كُل خريف إلى هُنا للإستمتاع بالموسم و الطقس |
| Sporlar ve mantar bize çok ılıman bir sonbahar olduğunu söyledi. | Open Subtitles | من الأبواغ و الفطريات تثبت أنهُ كان خريف دافئ للغاية |
| 2006'nın sonbaharı idi. Apple'ın neden bir cep telefonu yapmayacağını açıkladım. | TED | كان ذلك في خريف 2006 وضحت لماذا لن تقوم شركة ابل بعمل هاتف نقال |
| 1942 sonbaharı. | Open Subtitles | خريف 1942 تحطمت أوروبا على يد الإحتلال النازى |
| Ve biliyorsunuz, bu sonbaharda Windows'un yeni versiyonu çıkıyor. | TED | و تعلمون أنه، يوجد نسخة جديدة من ويندوز في هذا خريف. |
| Birazcık geriye dönüp, 2006'nın sonbaharına bir göz gezdirelim. | Open Subtitles | لنرجع شهورا قليله إلى الوراء، بالتحديد إلى خريف 2006 |
| Her Güz döneminde, onlara Şükran Günü yemeği hazırlamayı öğretirdim. | Open Subtitles | تعودت أن أعلمهم كيفيفة تحضير وجبة عيد الشكر كل خريف |
| Her kış Costa Rica'da uçurtma sörfü yapıyor ve annesini seviyor. | Open Subtitles | انه يطير الطائرة الورقية في كوستاريكا كل خريف ويحب أمه بشكل موسمي؟ |
| Güneş yanıklı, orta yaşlarda ve avucunun içinde bir parça derisinin kayıp olduğu bir adam | Open Subtitles | فى خريف العمر لوحت الشمس بشرته و قد فقد كميه من الجلد الذى يغطى باطن احدى يديه |
| Güneş neden doğar ve batar neden bahar yaza, sonra da sonbahara dönüşür? | Open Subtitles | سبب شروق الشمس وغروبها. سبب تحوّل الربيع إلى صيف ومن ثمّ إلى خريف. |
| Arap baharı sonbahara giriyor ve kışa doğru ilerliyor. | TED | الربيع العربي يتحول الى خريف وفي اتجاهه الى الشتاء. |
| Birçok şeyin nasıl olması gerektiğini sonradan anladım sonuç olarak hayatımın sonbaharındayım, bu da ciddileşmenin tam vakti. | Open Subtitles | فكرت ملياً في الآونة الأخيرة ،أنا في خريف حياتي وحان الوقت لأمسك زمام أموري |