| Biliyor musunuz, otopside yan cebinde üç tane top bulmuşlar. | Open Subtitles | أوتدرون أنهم وجدوا ثلاثة خصيات في جيبه الأيمن |
| Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi, ama babacık mavi top istiyor . | Open Subtitles | لم أعتقد أني سأقول هذا لكني أريد خصيات زرقاء |
| - Üç top var. | Open Subtitles | -أنها ثلاثة خصيات |
| Kısaca, küçük, minik kız taşağı görürseniz böyle küçücük, iyice büzülmüş halde bana haber verin, ben onları yerine sokarım! | Open Subtitles | لو كان للفتيات الصغيرات خصيات. لذا لو عثرتم على خصية بالغة الدقة، وهي دقيقة بدرجة لعينة و ذابلة، أعلموني |
| Dave in 3 taşağı var Boktan bi fikirdi bu | Open Subtitles | لذلك يبدو الأمر و كأن لديك 3 خصيات لدى (دايف) 3 خصيات ، باقة من الخصي |
| Böyle bir tahrik olma sonucunda taşaklarının mosmor olması an meselesi! | Open Subtitles | مع هذا البخاخ إنها مسألة ثواني فقط قبل حدوث تحول الى خصيات زرقاء غير قابل للعكس |
| Ağzıma hiç top almadım. | Open Subtitles | قد تعني أحياناً (خصيات)ِ " |
| Lanet taşaklarının dondurulup buzluklarda saklanmasına layıklar. | Open Subtitles | هم لا يستحقو أن يكون لديهم خصيات مغطاه ومخزنه في مكانٌ بارد |