| Yürüyeceğiz. Haydi bir adım at. Haydi evlat, aferin, gidelim. | Open Subtitles | أنك ستمشي حسنا, خذ خطوه هيا ياولد هكذا دعنا نذهب |
| İkinci adım; fiziksel bir zorlama ya da kavga olmasın. | Open Subtitles | خطوه 2, لا يوجد علامات قيود او دفاع عن نفس. |
| Conney, eğer bir adım daha atacak olursan seni öldürürüm. | Open Subtitles | اخطو خطوه واحده كمان فوق الدرج وسوف اقتلك |
| Doğruysa sandalyeye doğru adım atıyorsun. | Open Subtitles | إذا ما سأقوله صحيح تتقدم خطوه واحده باتجاه الكرسي |
| Şimdi sizlere adım adım, hayallerime en sonunda nasıl eriştiğimi göstermek istiyorum. | Open Subtitles | ما انوي ان اريكم الان خطوه بخطوه هو كيف استطعت في النهايه ان احقق احلامي |
| - Hayır. Yine de ne adım atarsan at, onun aracılığıyla atacaksın. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك اي خطوه ستفعلها، ستفعلها من خلاله |
| Ünlü olmakla aranızda bir adım kaldı! | Open Subtitles | انت على بعد خطوه من الشهره يا فتى فقط احصل على الصور |
| Bir kaç dakika sonra Starkman'ın yeni asistanıyım, ve FBI'ya bir adım daha yakınım. | Open Subtitles | فى لحظات سوف أتوج مساعدة ستارك مان الجديده وأكون قد اقتربت خطوه من الحكومه الفيدراليه |
| Bu hiç kolay olmayacak, Buffy. adım adım ilerleyeceksin. | Open Subtitles | لن يكون الأمر سهلاً يا بافي يجب أن تأخذيه خطوه بخطوة |
| Wellington ise bir ordunun daha ufak parçalara ayrılması gerektiğini bildiğinden Fransız'ların bir adım önünde olup onları varlığı ile rahatsız etmektedir. | Open Subtitles | بالقليل من الرجال و المعدات ظل على خطوه واحده فى مواجهة الفرنسيين يضايقهم بتواجده |
| Eğer üremezlerse, bu durumda bir adım ilerledik demektir. | Open Subtitles | إذا كانوا لا يستطيعون التوالد ، إذن فقد أصبحنا على بعد خطوه واحده من النهايه |
| Karantinaya girmek kolay bir adım ama dışarı çıkmak bu çok daha zor olabilir. | Open Subtitles | فنحن نطلب منك ان تعتبر هذا دخول الى الحجر الصحي بخطوه سهله ولكن الخروج منه قد يعتبر خطوه صعبه الى حد ما |
| Bir adım bile geri atma tatlım, bu aptalların kurallarına uymak zorunda değilsin | Open Subtitles | خطوه واحده, ليس اكثر لديك الحق ان تكون هنا مثل اي من هؤلاء العجائز الاغبياء |
| İşte bu yüzden bence her seferinde tek bir adım atmak en iyisi. | Open Subtitles | لذا أنا أعتقد أن الأفضل هو إتخاذ خطوه واحده كل مره |
| Yani bu çocuğa yardım etme nezaketini gösterirsek, bizi aygıta bir adım daha yaklaştırır. | Open Subtitles | لذا إذا أظهرنا الطيبه بمساعدتنا لهذا الطفل يجب ان تُقربنا خطوه أقرب الى الجهاز |
| - Belki onun üstünde dikilip durmasaydın ve sola doğru bir adım atıp ona biraz hürmet gösterseydin... | Open Subtitles | حسنا,ربما لم تقفى بالشكل الصحيح الذى يرضيها خذى خطوه لليسار واظهرى فقط من الاحترام |
| Bence devlet dairesine aday olmakla cesur bir adım attın. | Open Subtitles | انا اعتقد انك اخذت خطوه شجاعه جدا باعلانك العمل فى المكتب العام |
| Bu kaseti satın alarak, iletişim yoluyla ilişkinizi güçlendirmek için ilk adımı attınız. | Open Subtitles | بشراء هذا الشريط, تكون قمت بأول خطوه بأتجاه تقويه علاقاتكم الزوجيه خلال تواصل افضل. |
| Her adımında küçük tavşancıkları ezmek... | Open Subtitles | ان تخطي على الحيوانات مثل الارانب فى كل خطوه |
| Çok cesur bir hamle bu Dr. Mauer. | Open Subtitles | هذه خطوه جريئة منك .. دكتور مور |
| Lakin her adımda terör estirdim. Hep korunma halindeydim. | Open Subtitles | ولكن مع كل خطوة انكمش اعود خطوه للخلف في وضعاً دفاعي |
| Birlikte yaşamak bir adımdır. Resmi bir şeydir. | Open Subtitles | الانتقال للعيش معا هي خطوه إنه رسمي |