| Seni komaya sokan o patlamada nişanlım öldü. | Open Subtitles | و الانفجار الذي وضعك فى غيبوبة تسبب فى موت خطيبى. |
| Aslında resmi olarak nişanlım değil. | Open Subtitles | حسنا ,هو ليس خطيبى بالظبط , على الاقل رسميا |
| nişanlım... bidonlarınızın birinden... kirli çamaşır almış... ve ben sizin bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرنى خطيبى أنه اشترى منكم زوجا متسخا من الملابس الداخلية من إحدى سلالكم |
| Gizlilik yemini etmiştim ama bunu nişanlımdan saklayamadım. | Open Subtitles | ولقد أقسمت على السريه لكنى لم أستطيع أن أخفى الأمر عن خطيبى |
| Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım. | Open Subtitles | كنت قد اقسمت ان اجعل ذلك سرا, ولكننى لم استطع اخفاء ذلك عن خطيبى. |
| Eğer sorun olmayacaksa, nişanlımı da yanında getirebilir misin? | Open Subtitles | لو لم يكن هناك مشكله هل يمكنك إحضار خطيبى معك ؟ |
| Nişanlımın karşısına sinirlerim harap olmuş şekilde çıkmak istemem. | Open Subtitles | فانا لا ارغب ان اقابل خطيبى وانا منهارة عصبيا . ماذا ؟ |
| nişanlım işlemediği bir cinayet için kuşku altında. | Open Subtitles | ان خطيبى تحت الأشتباه على جريمة لم يرتكبها |
| Evet, nişanlım toprağa dikildiğinde bana destek olmuştun. | Open Subtitles | أجل, كنت معى دائماً عندما كان خطيبى مدفون تحت الأرض |
| nişanlım, Edgar hep kitapların ardına saklanırdı. | Open Subtitles | خطيبى ،إدجار ،كان دائما يختبئ وراء الكتب |
| Sanırım yerine gidip oturman daha iyi olacak, nişanlım burdan kalkıp kıçına tekmeyi basmadan önce. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن تجلس هناك قبل أن يقوم خطيبى هذا بجلد مؤخرتك |
| nişanlım kötü yaralandı yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | خطيبى قد إصيبَ إصابة بالغة وعلينا أن نأتى له بالمُساعدة |
| Önemli değil. nişanlım dün senin canına okudu eminim devam ettiğini öğrenince mutlu olmayacaktır. | Open Subtitles | لا على الاطلاق اسمع , خطيبى اخبرك القانون الليلة الماضية |
| İki mesaiden sonra, bir sabah uyandım bir de baktım ki, nişanlım son kalan kahvaltılık gevreği yemiş. | Open Subtitles | لقد استقظت ذات مرة فى الصباح بعد العمل دورتين متتاليتين لاجد خطيبى قد اكل حتى اخر الحبوب |
| Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım. | Open Subtitles | كنت قد اقسمت ان اجعل ذلك سرا, ولكننى لم استطع اخفاء ذلك عن خطيبى. |
| Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım. | Open Subtitles | كنت قد اقسمت ان اجعل ذلك سرا, ولكننى لم استطع اخفاء ذلك عن خطيبى. |
| Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım. | Open Subtitles | كنت قد اقسمت ان اجعل ذلك سرا, ولكننى لم استطع اخفاء ذلك عن خطيبى. |
| Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım. | Open Subtitles | كنت قد اقسمت ان اجعل ذلك سرا, ولكننى لم استطع اخفاء ذلك عن خطيبى. |
| İhtiyacım olan en son şey, geçmişimden birinin gözümün önünde nişanlımı ayartmaya çalışırken tanrıça gibi yaşadığı hayatı anlatıp sinir etmesi. | Open Subtitles | و اخر شىء اريده هو ان اشاهد شخصا من ماضى تحاول اغراء خطيبى بينما تتحدث عن الآلهة التى تعيش بداخلها |
| Yorgunum, karnım aç ve sadece nişanlımı görmek istiyorum. | Open Subtitles | انا مرهقة وجائعة واريد رؤية خطيبى. |
| Biraz önce Nişanlımın benim külot ve sütyenlerimi giymekten hoşlandığını öğrendim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت للتو أن خطيبى يحب أن يرتدى سنتيانتى و سروالى الداخلى |
| Öldürmek için emir aldığın adam nişanlımdı. | Open Subtitles | الرجل الذى كان لديك أوامر بقتله كان خطيبى كان أسمه دانى |
| Ta ki nişanlıma SD-6'yı anlatana ve onlar da onu öldürene kadar. | Open Subtitles | حتى أخبرت خطيبى عن الـ *إس دي -6*وقتلوه |