| Bu geleceğin sadece olası bir zaman çizgisi olduğunu unutuyorsun. | Open Subtitles | تنسين أن هذا المستقبل مجرد خط زمني محتمل |
| Yani yeni bir zaman çizgisi yok. | Open Subtitles | هاذا يعني انه لا يوجد خط زمني جديد |
| Bazı şeyleri değiştirmek için geçmişe döndü ve yeni bir zaman çizgisi yarattı. | Open Subtitles | لقد عاد لتغيير اشياء وخلق خط زمني جديد |
| Bu teknoloji farklı bir zaman çizgisinden olabilir. | Open Subtitles | هذه التكنولوجيا قد تكون من خط زمني آخر |
| Fark ettim ki çiçeklenme dönemiyle ilgili bir zaman çizelgesi oluşturarak baharda ağacın alacağı görüntüye şekil verip onu tasarlayabilirim. | TED | وأدركت أنه بإنشاء خط زمني للوقت الذي تزهر فيه ثمرة ما مقارنةً بالآخرين، تمكنت من تصميم الشكل الذي ستبدو عليه الشجرة خلال الربيع. |
| Demek istediğiniz, başka bir zaman çizgisinde, diğer gezegenlere giden bir ekibin üyesi olduğumuz ve Dünya'yı dış istilalara karşı koruduğumuz mu? | Open Subtitles | هل تخبرنا أنه في خط زمني بديل، نحن جزء من فريق يسافر لكواكب أخرى ويدافع عن الأرض أمام غزو الفضاء؟ |
| Ölmek üzereyse eğer, bozacağımız bir zaman çizgisi olmayacak geleceğindeki değişimler de asgari düzeyde kalacaktır. | Open Subtitles | لأنه إن كان مقدراً له الموت فلن يكون لديه خط زمني نخل به وتأثيره على المستقبل سيكون أقل ياللعبقرية! |
| Bir insan farklı bir zaman çizgisi'nde çok fazla zaman geçirirse eski benliğiyle olan bağlarını yitirir. | Open Subtitles | حيث يقضي المرء وقتاً طويلاً في خط زمني مغاير ويخسر ما يربطه بذاته -هويته الأولى |
| Zamanda geriye giderek alternatif bir zaman çizgisi yarattım. | Open Subtitles | عدت للماضي وأنشأت خط زمني بديل |
| Onun hayatta olduğu bir zaman çizgisi yarattım. | Open Subtitles | وأنشأت خط زمني آخر حيث ما تزال حية |
| - Dört yıl boyunca yaşadığın o zaman çizgisi silindi çünkü onu yaratan şeyi gerçekleştirmeden beni durdurdun. | Open Subtitles | -لقد عشت أربع سنوات من خلال ... خط زمني قد حُذف لأنك أوقفتني... من فعل الشئ الذي انشأه... |
| Alternatif bir zaman çizgisindeydi. Barry'nin sıfırladığı bir zaman çizgisi. | Open Subtitles | كان هذا في خط زمني بديل (واحد أعاده (باري |
| Bu gelecek sadece olası bir zaman çizgisi. | Open Subtitles | -هذا المستقبل محض خط زمني محتمل |
| Yeni bir zaman çizgisi yaratmıştım. | Open Subtitles | لقد خلقت خط زمني جديد |
| Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra zamanda geriye giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım. | Open Subtitles | بعد هزيمتي لـ (زووم) وإنقاذي للعوالم المتوازية عدت للماضي وأنشأت خط زمني بديل، نقطة الوميض |
| Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra zamanda geriye giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım. | Open Subtitles | "وبعد هزيمة (زووم) وإنقاذ العالم المتعدد، عُدت بالزمن للوراء، وصنعت خط زمني بديل وهو نقطة البرق" |
| Hangi zaman çizgisinden geldiğimiz fark etmez. | Open Subtitles | لا يهم من اي خط زمني هو |
| Elimde iyi bir zaman çizelgesi ve üç kemik parçası var. | Open Subtitles | كان لدي خط زمني جيد |
| Sanırım bir zaman çizelgesi | Open Subtitles | . خط زمني |
| Her zaman çizgisinde benimle oynadın. Beni ailemden kopardın. | Open Subtitles | لقد وضعت القيود علي في كل خط زمني كنت فيه |