| otelin arkasındaki o iki at bana 10.000 dolara mal oldu. | Open Subtitles | الحصانان اللذان خلف الفندق كلفانى 5 الاف دولار لكل منهما |
| Sanıyorum avareler toplantısı otelin arkasındaki ara sokakta. | Open Subtitles | أعتقد مؤتمر الصعاليك في الممر خلف الفندق |
| Onu battaniyeye sarar arabayı otelin arkasına çeker balkondan aşağı yavaşça sarkıtıp arabaya koyarız. | Open Subtitles | نستطيع أن نغلفها ببطانيات ثم نحضر السيارة لنوقفها خلف الفندق ننزلها متدلية برفق عبر البكونة |
| Her sabah 4'de, kamyonetini otelin arkasına park eder ve kısa süreliğine odama uğrar. | Open Subtitles | كل صباح في الساعة الرابعة يوقف شاحنته خلف الفندق ويأتي إلى غرفتي لبعض الوقت |
| Evet! motelin arkasındaki evde! | Open Subtitles | نعم في المنزل الواقع خلف الفندق |
| Ertesi sabah, o kıyafeti, motelin arkasındaki çöpe atması gerekiyordu böylece annesi görmeyecekti... | Open Subtitles | الصباح التالي اضطرت للإلقاء بهذا الثوب في صفيحة القمامة خلف الفندق حتى لا ترى أمها ال... |
| Kate, otelin arkasında bir çift eyerlenmiş at ayarlayabilirim. | Open Subtitles | كيت يمكننى أن اجهز حصانين للركوب خلف الفندق |
| Dün gece barmene, taksiciye ve otelin arkasındaki adama söyledin-- | Open Subtitles | أخبرت عامل الحانة وسائق الأجرة والرجل خلف الفندق |
| Benim adım Arthur, ve otelin arkasındaki bungalovda yaşıyorum. | Open Subtitles | اسمي آرثر واعيش في الكوخ خلف الفندق |
| - Nerede? - otelin arkasındaki bir çöp kutusunda. | Open Subtitles | -مُلقى في صندوق قمامة خلف الفندق |
| Valizleri al. Çocuklara söyle, arabayı otelin arkasına çeksinler. | Open Subtitles | احضر السيارة خلف الفندق وانتظرنا |
| Ertesi sabah, o kıyafeti, motelin arkasındaki çöpe atması gerekiyordu böylece annesi görmeyecekti... | Open Subtitles | الصباح التالي اضطرت للإلقاء بهذا الثوب في صفيحة القمامة خلف الفندق حتى لا ترى أمها ال... |
| Bütün birimlerin dikkatine, otelin arkasında iki memur vuruldu. | Open Subtitles | إلى جميع الوحدات، لدينا ضابطان مصابان في الزقاق خلف الفندق |
| - otelin arkasında açık kahve SUV. | Open Subtitles | " شفروليه بني فاتح " في الزقاق خلف الفندق |