| Bubi tuzağı, cep telefonu. Bu sefer ne kullanacağını kim bilir. | Open Subtitles | سلك مفخخ، هاتف خلوى من يعرف كيفية تسليحه تلك المرة ؟ |
| Konuşmaları cep telefonuyla yapmış. Bu onaylandı. | Open Subtitles | لقد صنع المكالمات من هاتف خلوى لقد تم التأكد من هذ |
| Bunu ses tanımlamasıyla birleştirdiğinde- -Bütün cep telefonları birer yer belirleyici oluyorlar. | Open Subtitles | وان أدخلت عليها نظان التعرف الصوتى يتحول أى هاتف خلوى الى جهاز توجية الى |
| Bunu ses tanıma sistemiyle birleştir her cep telefonu bir yer tespit cihazı olur. | Open Subtitles | وان أدخلت عليها نظان التعرف الصوتى يتحول أى هاتف خلوى الى جهاز توجية الى |
| Akut hücre bozulmasından öldü. | Open Subtitles | - لا , ليس لهذا ! لقد مات بتأثير تفكك خلوى شديد |
| İlk olarak, bir cep telefonuna ihtiyacım var. CTU'ya nerede olduğumu bildirmek zorundayım. | Open Subtitles | أولاً, أحتاج لهاتف خلوى أحتاج أن أخبر وحدة مكافحة الارهاب بمكانى |
| Elimde bir cep telefonu numarası var ve kime ait olduğunu bulmam gerek. | Open Subtitles | إنه هوتش , لدى رقم هاتف خلوى , و أحتاج لإسم حسابه |
| Araştırmam çalınmış bir cep telefonunda son buldu. | Open Subtitles | تتبعته عده مرات نهايه مسدوده هاتف خلوى مسروق |
| cep telefonu da yok. Söylediklerinin hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لا هاتف خلوى أيضا لا شىء مما يقوله منطقى |
| Freebo'nun annesine ait olan bir cep telefonu yürütmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما لديه" هاتف خلوى مستعار "والذى يعود إلى والده "فريبو |
| Yani, Wilkes'in cep telefonu, tableti, birkaç tane kamerası, hepsi kayıp. | Open Subtitles | أجل وليس لدى المزيد أيضا أنا أعنى ويلكس يملك هاتف خلوى كمبيوتر لوحى والكثير من |
| cep telefonu yok, işi yok, kızgın olduğu eski kız arkadaşı bile yok. | Open Subtitles | لا هاتف خلوى,لا عمل ولا حتى صديقه سابقه غاضبه ليتواصل معها |
| - Çalıntı bir cep telefonunu bu binalara kadar izledik. | Open Subtitles | اذا,ما الذى يفعله هذا؟ لقد تعقبنا هاتف خلوى مسروق لهذا المجمع |
| Kağıtlar ve bir cep telefonu kısa süre önce şöminede yakılmış. | Open Subtitles | حصلت على أوراق وهاتف خلوى تم حرقها مؤخراً فى المدفئه |
| Bianca Havacılık'taki dostumuzun telefonunda Sadiq'ın cep telefonunu kayıtlıymış. | Open Subtitles | صديقنا فى بيانكا للطيران كان يمتلك رقم لهاتف خلوى لصادق فى سجلات هاتفه |
| Muhtemelen bir cep telefonu tarafından. | Open Subtitles | ربما يكون هاتف خلوى هم لا زالوا يبحثوا عن |
| Tamam mı? Bir cep telefonu ile çekilecek en iyi filme 5.000 dolar ödül var. | Open Subtitles | صاحب أفضل فيلم مُسجل بهاتف خلوى يحصل على 5 ألاف دولار |
| Yokedici 2000'de cep telefonu faks ve mikrodalga fırın gibi kolaylıklar vardır. | Open Subtitles | "المبيد 2000" يوفر كل وسائل الراحة به هاتف خلوى , فاكس وفرن ميكرو ويف |
| Geldi! cep telefonundan aramış olmalı. | Open Subtitles | إنها هنا لابد أنها اتصلت من هاتف خلوى |
| Kullanabileceğim bir cep telefonunuz var mı? | Open Subtitles | هل لديك هاتف خلوى بإستطاعتى استخدامة ؟ |
| - Klon hücre yıkımı mı? | Open Subtitles | تدهور خلوى مستنسخ ؟ |