| Altı yıldır burada yaşıyorum, masaya sadece servis kaşığı tutmak için çağrıldım. | Open Subtitles | الوقت الوحيد أَطْلبُ تلك المنضدةِ عندما أَحْملُ a يُنقّشُ خِدْمَة الملعقةِ. |
| O zaman tekrar uydur, yoksa servis yapamayacağız. | Open Subtitles | ثمّيَجْعلُهيَجيءُإليكثانيةً،أبرة؟ لأننا لا نَستطيعُ خِدْمَة هذا! أين طلبي؟ |
| Sarışın olan benden esmer olana servis yapmamamı istedi, çok kızgındı. | Open Subtitles | حَسناً،الأشقرسَألَني لتَرْك خِدْمَة الأسمرِ؛ أصبحَ a ساخن إلى حدٍّ ما. |
| Ülkeme sadakatle hizmet etmek yeterli ödüldür, Ekselansları. | Open Subtitles | خِدْمَة بلادي بإخلاص جائزةُ بما فيه الكفاية،يا سيدى. |
| İster inanın ister inanmayın, biz sizlere hizmet etmeye ve korumaya çabalıyoruz. | Open Subtitles | صَدِّق أو لا تًصَدِّق، نحن في الخارج هناك يُحاولُ خِدْمَة وحِماية. |
| Başkan olamadı ama Tanrı'ya hizmet etmeyi seçti. | Open Subtitles | ممكن أن يُصبحُ رئيساً، لَكنَّه إختارَ خِدْمَة الله |
| Ne servis tabağı? | Open Subtitles | أَيّ خِدْمَة الطبق الكبيرِ؟ |
| Bir metres iki efendiye hizmet edemez. | Open Subtitles | العشيقة لا تَستطيعُ خِدْمَة سيدين. |
| O bir Hintli... ama hayatı Pakistan'da benim aileme hizmet etmekle geçti... buna karşılık hiç bir isteği olmadı. | Open Subtitles | هي كَانتْ هنديةً... قضت حياتَها الكاملةَ في باكستان في خِدْمَة عائلتي... ولمَ تطلب أيّ شئِ بالمقابل. |
| O bir Hintli... ama hayatı Pakistan'da benim aileme hizmet etmekle geçti... buna karşılık hiç bir isteği olmadı. | Open Subtitles | هي كَانتْ هنديةً... قضت حياتَها الكاملةَ في باكستان في خِدْمَة عائلتي... ولمَ تطلب أيّ شئِ بالمقابل. |
| Esas olan hayatın boyunca Wudang'a hizmet etmendir. | Open Subtitles | هي حول خِدْمَة دانغ مدى الحياة. |
| Saray'a hizmet edeceğinize dair yemin ettiniz. | Open Subtitles | ألقد أقسمتَ على خِدْمَة القصرِ |
| Lord Ba'al'a hizmet etmek benim için şereftir. | Open Subtitles | * شرفُ لي خِدْمَة الإله * بال |