| Sadece bir kaç hafta içinde üzerlerinde seyahat ettikleri deniz buzu eriyecek. | Open Subtitles | في خِلال أسابيع فقط , جليد البحر الذييسيرونعليهسوف يذوبكُليِّاً. |
| Sadece saatler içinde hava aşırı sıcaktan kutup iklimine dönebilir. | Open Subtitles | يُمكن أن يتغير الجو هنا مِن المداري .الى المُتجمِّد في خِلال ساعات |
| Bu kadar büyük bir ordu birkaç dakika içinde tarlayı yağmalayabilir. | Open Subtitles | مجموعة كبيرة مِثل هذه يُمكنها تجريد الحقل خِلال دقائق ، إذا لم يُسرع ديريجي |
| Otuz dakika içinde taktik değerlendirme istiyorum. | Open Subtitles | أريدكُم إستيعاب إستراتيجيّة تكتيكيّة خِلال ثلاثين دقيقة |
| Gün içinde tıpkı Mr. Nocturnal gibisin, değil mi? | Open Subtitles | خِلال النهار أعني أن كٌل نشاطاته ليلية , صحيح ؟ |
| Gitsen iyi olur. Oyun bir iki saat içinde. | Open Subtitles | إِنك تفضل الذهاب بِشجاعتِكَ هذهِ خِلال بضع ساعات. |
| Ancak saatler içinde etkilenmiş alanda kimse sağ kalamıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك، خِلال ساعات، لا أحد فى المنطِقة المُصابة يبقي على قيد الحياة. |
| Üç gün içinde boşanıyoruz. Gerçeklerle yüzleş artık. | Open Subtitles | سوف نحصل على الطّلاق خِلال ثلاثة أيّأم لقد حان الوقت لِمواجهة الحقيقة |
| Beş dakika içinde benimle çatıda buluş. | Open Subtitles | قابلني بجناح بنتهاوس بأعلى خِلال خمس دقائق |
| Bir ay içinde anne olacaksın ve hayatın zaten sona erecek. | Open Subtitles | خِلال شهَر ستكونيِن أمًا، وستكونين مشغُولة طوال حياتِك. |
| 10 dakika içinde birini gebertebilirim | Open Subtitles | مِمَّا يعني، في خِلال... عَشرِ دقائقٍ، سَوفَ أقتلُ أحداً ما |
| Yaklaşık 5 yaşındaki Piaroa çocuğu örümcekleri tam olarak nerede avlayacağını biliyor ve birkaç saat içinde öğünlerine yetecek kadar örümcek yakalıyorlar. | Open Subtitles | منعمر5سنوات، أطفال بياروا يعلمون بالضبط أين يصيدون العناكب... وفي خِلال ساعتين يستطيعون الامساكبكميِّةكافةلوجبةلائقة. |
| Birkaç gün içinde, Ölüm Tanrısı uyanacak. | Open Subtitles | خِلال أيام قلائِل سينهض ملك الموت |
| Son birkaç ay içinde yüzlercesi çok az paraya satın alınmış. | Open Subtitles | تمّ شِراؤها جميعاً بمبلغٍ زهيد خِلال ... الأشهر القليلة الماضِية، المِئات مِنهُم |
| Üç gün içinde boşanıyoruz. | Open Subtitles | سوف نُتمّم إجراءات الطّلاق ... خِلال ثلاثة أيّأم |
| Son 10 yıl içinde, | Open Subtitles | حسناً,خِلال العشرة سنوات القادمـة, |
| Kanalı yarılamış bir yerde helikopter içinde gidecek yerimiz yokken o şeylerden birine dönüşürse ne olur diye merak etmeden duramıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع المُساعدة و لكِن أتسأل ماذا سوف يحدُث... إن كُنا عبرنا وسط الطريق خِلال القناة بِداخل تِلك المروحية بدُون أيّ مكان نذهب لهُ... و هي تَحولت إلي إحديّ هذه الأشياء. |
| Üç hafta içinde. | Open Subtitles | خِلال 3 أسابيع. |
| Yirmi dakika içinde orada olurum. | Open Subtitles | سأكون هناك خِلال عِشرين دقيقة |
| Bir hafta içinde bir erkek arkadaşı bulacağım. | Open Subtitles | سوف أجد صديق ! خِلال اُسبوع |