| Hey yeni adam..sana bişey söyIiyim, NOS Her zaman en önemIi şey değiIdir | Open Subtitles | أيها الأحمق دعني أقول لك شيئآ : قوة الحصان دائمآ تهزم السيارات المستوردة |
| Bu kadar yakışıklı bir şekilde gülebilecek bir çocuk... Her zaman duygusuzdu. | Open Subtitles | الطفل الذي يمكن أن يبتسم بشكل رائع جدا كان قليل التعبير دائمآ |
| Siz, Her zaman onun krallıktaki en anlayışlı adam olduğunu söylerdiniz ve o giderek bunu kanıtladı. | Open Subtitles | أنك تقول دائمآ انه أحكم رجل فى المملكة. وبذهابه, أثبت ذلك. |
| Ama çok fazla içiyordu. Günde 60 sigara. sürekli öksürüyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت تدخن باسراف,60 سيجارة فى اليوم وكانت تسعل دائمآ |
| Artık seni daha iyi tanıdığıma göre. Bununla sürekli karşılaşıyorum. | Open Subtitles | اننى هكذا دائمآ الليلة السابقة قابلت رجلآ000 |
| Onu daima özleyeceksin, ama sana öğrettiklerini hatırlarsan o hep seninle birlikte olacak.. | Open Subtitles | أنت ستفتقدها دائمآ لكنها ستكون دائمآ معك لو تذكرت ما علمتك اياه |
| Ölen kardeşinin fotoğrafını daima göğüs cebinde taşıyan Küçük Sezar... | Open Subtitles | القيصر الصغير الذى دائمآ ما أبقى صورة أخيه الميت فى جيبه |
| Pekala. Eldeki imkanları kullanalım... Herzaman ki gibi yapalım. | Open Subtitles | حسنآ.نحن ذاهبون فقط الى المهمه مثلما نفعل دائمآ |
| Senin babanı işte bu yüzden seviyorum, Zeph. Beni hep keyiflendiriyor. | Open Subtitles | هذا ما أحبه في والدك يا (زيف)0 هو دائمآ يأخذ الأمور ببساطة |
| Ben Her zaman, sizin burayı bu şekilde tasarladığınıza inanacağım, ya da inanmayı seçeceğim. | Open Subtitles | سأعتقد دائمآ, او سأختار الآعتقاد أنك خططتها لينتهى الآمر على ذلك النحو. |
| Annen Her zaman istediğin şeyi yapabileceğini söylerdi. | Open Subtitles | امك تقول دائمآ ان بإمكانك فعل اي شيء تريده |
| - Eğer Her zaman burada -- - Eğer burada ne ? | Open Subtitles | وهذا ماكنت تراه انت دائمآ انا كنت ارى هذا؟ |
| Her zaman onun için fazladan bir tane bilet alırım. Bu insanlar taş kalpli domuzlar. | Open Subtitles | آخذ دائمآ تذكرة أضافية لة أنهم يخلون من كل شعور |
| Çünkü Her zaman bir Zorro olmalı . | Open Subtitles | جدك سيأتى ذكره لأنه دائمآ .. دائماً يجب أن يكون هناك زورو |
| lşte siz lanet olasıları Her zaman geç kalırsınız. | Open Subtitles | رأيت كيف كان التوصيل اللعين دائمآ متأخرآ انهض الأن |
| centaurilerle sürekli bir savaş yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك دائمآ حرب مع الآخرين لكن فى هذا الوقت من عمرى هذا كل ما عرفته |
| sürekli yorgun ve artık benimle hiç ilgilenmiyor. | Open Subtitles | انه متعب دائمآ وليس مهتم بى مطلقآ |
| - Ciddiyim. Sana sürekli çiçek yolluyorlar. | Open Subtitles | اتكلم بجدية, انت دائمآ تحصلي على الزهور |
| Kötü adamlar, iyilerden daima fazladır Mikey. | Open Subtitles | سيكون هناك دائمآ رجال سيئيين أكثر من الجيدين يا مايكى |
| Demek ki... kayıp insanlar vardır... onlar daima kaybolur. | Open Subtitles | أتعرفين... هناك هؤلاء الناس... الذين يكونوا ضائعون دائمآ. |
| Stephen olduğu sürece, o Herzaman bir numara olacak. | Open Subtitles | مادام إنها مازالت من كلية ستيفين، فإنها ستكون دائمآ رقم واحد. |
| Senin babanı işte bu yüzden seviyorum, Zeph. Beni hep keyiflendiriyor. | Open Subtitles | هذا ما أحبه في والدك يا (زيف)0 هو دائمآ يأخذ الأمور ببساطة |