ويكيبيديا

    "داخل صندوق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kutuda
        
    • kutusuna
        
    • kutusunda
        
    • kutunun içinde
        
    • bir kutuya
        
    • bir kutunun içine
        
    • kutusunun içine
        
    Bu uçan metal kutuda hapsolmuş, kaçarken sürekli arkamı kolluyorum. Open Subtitles محصورًا داخل صندوق معدنيّ طائر، دائم التوجّس والارتياب إبّان هروبي.
    Üst katta, yatağın orda kitli bir kutuda. Open Subtitles في الطابق العلوي داخل صندوق مقفل قرب السرير.
    Ama bu kez en önemli icatlarından birini, yani sıfır noktası enerjisi formülünü bir müzik kutusuna saklamayı seçti. Open Subtitles هذا الوقت، إختار دفن واحد إبداعه المهمة، الصيغة لطاقة نقطة الصفر، داخل صندوق الموسيقى.
    Bir mukavva kutusunda pek bir ışık yoktur. Bırakın da bu kitabı alayım. Open Subtitles لا يوجد الكثير من الضياء داخل صندوق كرتوني دعني آخذ هذا الكتاب
    Metal bir kutunun içinde ateş etmekten daha mantıklı değil mi? Open Subtitles هذا أكثر منطقية من إطلاق النار داخل صندوق حديدي, أليس كذلك؟
    Bunu başarmak için doktorlar, hastanın etrafına ahşap bir kutuya veya özel olarak kapatılmış bir odaya yerleştirerek sıkı bir conta oluşturdular. TED لتحقيق ذلك، قام الأطباء بابتكار قفل ضيِّق حول جسم المريض، إمَّا بوضعها داخل صندوق خشبيّ، أو داخل غرفة خاصة مغلقة.
    Yola koyulduğunda metal bir kutunun içine hapsolursun. Open Subtitles عندما تدخل الطريق، تجلس داخل صندوق معدني.
    ...onu posta kutusunun içine itiyordum. Open Subtitles عندما كنت أدفعها... داخل صندوق البريد
    Evet, galeride, eşyaların olduğu kutuda. Ne oldu ki? Open Subtitles إنه داخل صندوق أغراض في المعرض، ما الداعي؟
    Howard, bir kutuda babanın gönderdiği bu mektubu buldum. Open Subtitles هاورد، لقد وجدت رسالة من والدك داخل صندوق
    Tablet kadife astarlı bir kutuda tutuluyordu. Open Subtitles اللوح كان محفوضاً داخل صندوق مبطن بالمخمل
    Ayrıca, operasyon giderleri kutusuna mesajlar bırakacağız. Open Subtitles ايضا سنترك العديد من الرسائل في داخل صندوق حساب العملية
    S.O.S sinyalinin anteninin tasarımını şifreleyip bir müzik kutusuna koymuş. Open Subtitles قاموا بتشفيرها وتصميمها داخل صندوق الموسيقى
    Hayatı altüst oldu ve biz onu kâbus kutusuna teptik. Open Subtitles لقد انقلبت حياتها رأساً على عقب وقمنا بحبسها داخل صندوق كابوسي
    Bir mukavva kutusunda pek bir ışık yoktur. Bırakın da bu kitabı alayım. Open Subtitles لا يوجد الكثير من الضياء داخل صندوق كرتوني دعني آخذ هذا الكتاب
    Sanırım ben o küçük boğaz telsizlerinden alırım ve sen bir piyano kutusunda gömülürsün. Open Subtitles لذا أعتقد بأنني سأخضع لأحد الفحوصات الإشعاعية على الحنجرة أمّا أنتِ فستنتهين داخل صندوق بيانو
    Ya buz kutusunda insan kafası taşımanın cezası? Open Subtitles ماذا عن حمل رأس بشري داخل صندوق مثلج؟
    Evet! Metal kutunun içinde siper almamız! Open Subtitles أجل, أخذ موقع دفاعي داخل صندوق حديدي, أجل
    Biliyorsun, bir keresinde Lou Gehrig'in hastalığını bir kutunun içinde hapsolmuş gibi davranarak tedavi ettim. Open Subtitles تعرفين ذات مرة شفيت حالة لمرض التصلب العضلي الجانبي بواسطة التظاهر انني كنت محشوراً داخل صندوق
    Saçma bir cam kutunun içinde güvende değil. Open Subtitles وليس بمأمن داخل صندوق زجاجي غبي
    Ve hatta belki de onu neyin öldürdüğünü bulmak için bir ufaklığın çene kemiğini bir kutuya koymaktan dolayı deliye dönmüş durumdasın. Open Subtitles ربما حتى أنك غاضبٌ لأنه يجب عليك أن تركب عظام الفك داخل صندوق لتكتشف ما الذي قتله
    Bir kedinin herhangi bir zamanda kırılıp açılan, ağzı kapalı bir şişe zehir ile bir kutuya koyulmasını önerdi. Open Subtitles اقترح تجربة يقوم فيها بوضع قطة داخل صندوق مع قارورة سّم مغلقة سوف تنسكب في وقت عشوائي
    Sadece geçen hafta, Rinso kutusunun içine gizlenmiş bir Battenburg buldum. Open Subtitles فقط في السبوع الماضي , وجدت لa Battenburg مخفي داخل صندوق Rinso .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد