| Gerçekten. Yani her şey değişiyor. Yeni bir icat çağına girdik, cep telefonlarınızın bilgisayarlarınıza dönüştüğü, istediğiniz şekilde değiştirebileceğiniz. | TED | اذا الجميع يتغير. دخلنا في عالم جديد من الابتكارات,حيث اصبح الهاتف النقال هو حاسبك المحمول مخصص بالطريقة التي تريدها. |
| Bir diyalog içine girdik, buna devam etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد دخلنا في حوار الأن، وينبغي ان نستمر. |
| Bu işe girdik çünkü bana Bex ile çıktığını söylemedi ve sonra liste yapmaya evet der halde buldum kendimi. | Open Subtitles | دخلنا في هذه المشاحنة لأنه لم يخبرني انه واعد بيكس والشيء الثاني الذي اعلمه, اني قلت موافقة على القائمة |
| Andy Warhol peruklarından biri üzerine küçük bir açık artırma savaşına giriştik. | Open Subtitles | دخلنا في حرب مزايدة علي احد باروكات اندي وارهول فنان امريكي معاصر |
| Ve onlarla karşılaştığımda saldırgan pazarlığa giriştik. | Open Subtitles | وعندما وصلت إليهم دخلنا في مفاوضات عدائية. |
| - Eminim yoktur ama savasa giriyorsak bizim var. | Open Subtitles | -صحيح، ولكننا سنريدها أذا ما دخلنا في حرب |
| - Olmadığına eminim. Ama savaşa giriyorsak bizim ihtiyacımız var. | Open Subtitles | -صحيح، ولكننا سنريدها أذا ما دخلنا في حرب |
| Hizmetinize talip oldum. Bir ortaklığa girdik. | Open Subtitles | عندما ارتبـطت بالخدمة، معكما دخلنا في شـراكة. |
| Mossad'ın şifreli dosyalarına girdik. | Open Subtitles | لقد دخلنا في ملفات الموساد المشفرة |
| Puştluk yapıp, "buna girdik ve zamanda geri gittik" diyebilir miyim? | Open Subtitles | ...هل حقاً سأكون الأحمق الذي يقول أننا دخلنا في هذا الشيء و عدنا في الزمن إلى الوراء؟ |
| Yeni bir hava trafiği bölgesine girdik. | Open Subtitles | لقد دخلنا في مجال حركة جوية جديدة |
| O yüzden bizde tünellerin altından gizlice girdik. | Open Subtitles | اذا,دخلنا في الانفاق تحتهم مباشره |
| Adam Boulanger: Tabi ki,Tewksbury çalışmasının ardından Tod ve ben bir tartışmaya girdik ve bu gerçekten Dan'in nasıl bu kadar etkileyici,zeki ve yenilikçi bir kişi oluşuyla ilgiliydi.Bu onun yüzünde,nefesinde ve gözlerindeydi.Nasıl olurdu da kendi müzik parçalarını sahnelendiremezdi.Bu anlamsız sorunu çözmek bizim görevimiz. | TED | آدم بولنجير: نعم ، آدم وأنا دخلنا في مناقشة عن عمل تيوكسبري وكان حقيقة عن دان وكيف أنه شخص معبر وهو ذكي ومبدع. هذا يبدو من وجهه في تنفسه، في عينيه. كيف لا يمكنه ان يعزف قطعه الموسيقية؟ هذه مسئوليتنا ولا معنى لها |
| Belediye idaresinin, polisin ofislerine girdik basının ve iş adamlarının ofislerine, basitce "Ne zaman uyanacaksınız?" diye sorduk. "Her çocuğun potansiyelini farkedip | TED | لقد دخلنا في مكاتب المؤسسة البلدية, والشرطة, الصحافة, والأعمال التجارية. واساساً قلنا, "متى سوف تستيقظون وتدركون الإمكانية التي تسكن كل طفل. |
| Sonra dolaba girdik. | Open Subtitles | وهكذا دخلنا في خزانة |
| - Listeye girdik! | Open Subtitles | لقد دخلنا في القائمة |
| Benle Bart, kumarhane görevlisiyle bir kavgaya giriştik ve şimdi Nevada Şehir Hapishanesindeyiz. | Open Subtitles | مارج أنا وبارت دخلنا في مشكلة مع رئيس نزل غير ظريف أبدأ ونحن الآن في سجن ولاية نيفادا |