| Kabul edelim. Kaybolduk. Bu yol annemlere gitmiyor. | Open Subtitles | دعنا نواجه الموقف نحن مفقودن الطريق ده لا يوصل الى ماما |
| Gerçeği Kabul edelim. | Open Subtitles | دعنا نواجه ذلك أنت سهل كثيراً بالنسبة للعيون |
| Biliyorum ki ardında iyi düşünceler var, Kabul edelim, kadın benim için yaşayıp benim için ölüyor. | Open Subtitles | اعلم إنها تقصد خيراً لإنه دعنا نواجه الأمر إنها تعشقني |
| Kabul et, orada pek de bir şey yok zaten. | Open Subtitles | دعنا نواجه الأمر .. ليس هناك الكثير من الأفكار هناك |
| Bununla yüzleşelim, kardeşlerim ben ve hepimiz barbeküyüz. | Open Subtitles | دعنا نواجه الامر ايها الخوه انا و انتم .. صرنا شواءا |
| Fakat dürüst olalım, su, olsa olsa bu herif kadar seksi. | Open Subtitles | لكن أعني، دعنا نواجه الأمر، الماء يشبه عدم إثارة هذا الرجل. |
| Yani kabullenelim, Onun şahitliğini yalancı şahitliğe dönüştürdüm. | Open Subtitles | أعني أنه دعنا نواجه الأمر لقد حولت شهادتها الى شهادة زور |
| Çin yemeği ile çikolatalı puding kadar uyumluyuz, Kabul edelim. | Open Subtitles | نذهب سوية مثل الطعام الصيني و حلوى الشوكولاة، دعنا نواجه الأمر |
| Kabul edelim ki; kanser yarın ortadan kalksa, milyonlarca insan işsiz kalırdı. | Open Subtitles | دعنا نواجه اﻷمر، إذا ما اختفى السرطان غدًا، الملايين من الناس عليها أن يعاد تشكيلها. |
| Şunu Kabul edelim... son zamanlarda ki kazalar... ..şirket için iyi olmaz... | Open Subtitles | دعنا نواجه هذا .. الحادثة الاخيرة في موقعك لم تكون جيدة من اجل عملك |
| Gerçi Kabul edelim, muhtemelen öyle yapıyordur. | Open Subtitles | و مع ذلك, دعنا نواجه الأمر من المؤكد أنها كذلك |
| Yani, kendi torunum için bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama Kabul edelim, bu kulaklarla Meyve Yarasası'na* benziyor. | Open Subtitles | اعني.اكره ان اقول هذا عن حفيدتي لكن دعنا نواجه الحقيقة مع هذه الاذنان الكبيرة انها تشبه سلة الفواكه قليلا |
| Kabul edelim. O yüzüğün gerçek olmasını istedim. | Open Subtitles | دعنا نواجه الأمر كنت أتمنى أن يكون خاتم حقيقي |
| Elbette kadın mektubu hiç okumayacak çünkü bebekler terk edilmiş ve Kabul edelim ki, kızımız daha doğmadı ama insanların beklerken ilgili kalmalarını sağlamak için yapmanı istedikleri bir şey. | Open Subtitles | من الواضح بأنها لن تستلمها أبداً لأن الأطفال مهجورين و أبنتنا دعنا نواجه الأمر |
| Gerçeği Kabul edelim, senin gibi birini yeğlemesi için deli olması gerekiyordu. | Open Subtitles | دعنا نواجه الأمر, لابد وانها اصبحت مجنونة لكى ترضى بشخص مثلك |
| Kabul edelim ki, siz de ucuz değilsiniz... | Open Subtitles | حسناً, دعنا نواجه الأمر, التعامل مع شركتكم ليست هيناً وخاصة من ناحية المادية |
| Kabul edelim, hastanedeki o küçük numaradan sonra bana borçlusun. | Open Subtitles | دعنا نواجه الأمر ،أنت مدين لي بعد عملك الجرئ في المشفى هل والدتك كانت متأكدة ؟ |
| Pekala ama Kabul et, onları başka kim alırdı ki? | Open Subtitles | حسناً.دعنا نواجه الامر بصدق من غيرهم سيرغب بصداقتهم؟ |
| Kabul et, seninle sıkı pazarlık yaptılar. | Open Subtitles | دعنا نواجه الأمر وكأنه هناك اتفاق بينكما |
| Haydi ama, gerçeklerle yüzleşelim, eğitim sütyenini eninde sonunda çıkartmak zorundasın. | Open Subtitles | و دعنا نواجه الأمر فترة التدريب هذه ستنتهي في النهايه |
| Ki, yüzleşelim şimdi, en olası senaryo bu. | Open Subtitles | دعنا نواجه الأمر هو حقا السيناريو الاكثر احتمالاً |
| Dürüst olalım, hepimiz hayatımızı online yaşıyoruz. | TED | انا اعنى، دعنا نواجه هذا. كلنا نعيش حياتنا على الإنترنت |
| Harry, şunu bir kabullenelim. | Open Subtitles | هاري ، دعنا نواجه الموقف |