''Lütfen, Kashmir,'' diyordu, ''izin ver de mutfağa gidip şu düğmeye ben basayım.'' | TED | كان يقول: "كاشمير، أرجوك، دعيني فقط أذهب إلى المطبخ وأضغط الزر لصنع القهوة." |
Sadece bunu aşmama izin ver. İyi olacağım. | Open Subtitles | دعيني فقط أتغلب على الألم وحدي سأكون بخير |
Ağrı hissedip hissetmediğini anlamak için parietal talamik bölgesine PET taraması yapmama izin ver. | Open Subtitles | دعيني فقط أقوم بأشعة مقطعية علي المنطقة المهادية الجدارية لنري إن كان يشعر ثانية |
Lütfen. Bakın, sadece müşterimin hikâyesini anlatmama izin verin, olur mu? Olur. | Open Subtitles | أرجوك ، أنظري ، دعيني فقط أخبرك بقصّة زبونتي ، حسنا؟ |
Fakat beni dışlamadan önce Bırak da sana bir soru sorayım. | Open Subtitles | لكن دعيني فقط أطرح عليك سؤالاً واحداً قبل أن تبعدينني ثانيةً؟ |
Ağrı hissedip hissetmediğini anlamak için parietal talamik bölgesine PET taraması yapmama izin ver. | Open Subtitles | دعيني فقط أقوم بأشعة مقطعية علي المنطقة المهادية الجدارية لنري إن كان يشعر ثانية |
Sana ne yapmadığımı söylememe izin ver, tamam mı? | Open Subtitles | دعيني فقط أخبرك ما الذي لم أفعله , حسناً ؟ |
Harika, harika. Sensiz başlamama izin ver. | Open Subtitles | اوه, عظيم, عظيم, دعيني فقط أن أبدأ قبلك. |
Kimin ortak olacağı konusunda karar mekanizması göründüğünden beri izin ver sana birkaç rakam vereyim. | Open Subtitles | منذ ان كنت على مايبدو بخصوص من يكون شريكاً دعيني فقط اعطيك بعض الارقام |
Senin için yaptığım onca şeyden sonra bunun benim olmasına izin ver. | Open Subtitles | بعد كل الذي فعلته, دعيني فقط أحصل على هذا. |
Bari eski mesajlarına bakmama izin ver. | Open Subtitles | اذاَ دعيني فقط اتفد رسالة القديمة |
Ama yine de sana bir soru sormama izin ver. | Open Subtitles | لكن دعيني فقط أسألك سؤالا واحدا |
Seni arabaya bindirmeme izin ver, sonrasında gidip alacağım. | Open Subtitles | دعيني فقط أجلبك للسيارة ومن ثم سأحضرها. |
Ama sadece şu yeni ilaçları bir denememe izin ver. | Open Subtitles | لكن دعيني فقط أن أجرب هذا الدواء الجديد |
Lütfen, tek bir şeyi söylememe izin ver, tamam mı? | Open Subtitles | أرجوكي دعيني فقط أقول لكي شيئُاً واحد |
- Kendimi savunmama izin ver. | Open Subtitles | - دعيني فقط أعبر عن نفسي - لماذا تكذب عليّ ؟ |
Lütfen bir daha başlamama izin verin. | Open Subtitles | من فضلكِ، دعيني فقط أبدأ مجدداً، مرة أخرى فقط |
Pekâlâ, lütfen bir daha söylememe izin verin. | Open Subtitles | حسناً. من فضلكِ، دعيني فقط أفعلها مرة أخرى. |
İzin verin de gidip para ağacımdan biraz nakit alıp geleyim. | Open Subtitles | -ا عظيم , دعيني فقط اذهب لأخذ المال من شجرة الأموال التي زرعتها |
Bari Bırak da yola çıkmadan bir parça peynir alayım. | Open Subtitles | دعيني فقط إخذ بعضاً من مكعبات الجبنة للطريق |
Bırak da hayatımı düzene koymaya çalışırken göze batmayayım. | Open Subtitles | دعيني فقط أبقي غير ظاهره بينما أرتب حياتي. |