| Başka biri olsaydın, hizmetçiler şu anda yerden kanını temizliyor olurdu. | Open Subtitles | لو فعلها أحد غيرك، لكان الخدم يمسحون دماءه عن الأرض الآن. |
| Başka biri olsaydın, hizmetçiler şu anda yerden kanını temizliyor olurdu. | Open Subtitles | لو فعلها أحد غيرك، لكان الخدم يمسحون دماءه عن الأرض الآن. |
| Tenimi yeniden boyamak için adamlardan takip edip yakaladıklarımın kanını kullandım. | Open Subtitles | كل شخص تقفيت أثره منهم، استخدمت دماءه للمسح على جسدي مجدداً. |
| Hayatının özünü zaten aldım, ama kanı hâlâ işe yarayacaktır. | Open Subtitles | فأنا لديّ جوهر حياته بالفعل، ولكن دماءه لا تزال مفيدة |
| Kuyudaki kan onun kanı. Onu sürükledikleri için bir iz bırakmış. | Open Subtitles | هذه دماءه في الخندق، تركت أثارا نتيجة الزحف |
| Onun etini yediler, kanından içtiler. | Open Subtitles | هم يأكلون لحمه يشربون دماءه |
| Demek istediğin yani tekboynuzluyu öldüren o şey kanını içen o şey Voldemort muydu? | Open Subtitles | أتعني أن تقول أن من قتل وحيد القرن وشرب دماءه هو فولدمورت؟ |
| Koltuğun üzerindeki şapkasını ve camdaki kanını görüyor musun? | Open Subtitles | أترون قبعته على الأريكة وما يبدو دماءه على النافذة؟ |
| Kimin kanını koyduksa.. -Hatırlamıyorum | Open Subtitles | على الأقل دماءه لقد خلف بعض الدماء بالأنحاء |
| Bir yılanı kıvırıp, kanını ve bağırsağını çıkartmışsın gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنك أخذت ثعبان وقمت بلويه مثل قطعة قماش حتى خرجت دماءه وأمعائه منه |
| Cadını getir. Şunun kanını alalım da işe koyulalım. | Open Subtitles | آت بساحرتكَ وخذ دماءه ودعنا نشرع في أمرنا. |
| Koltuğun üzerindeki şapkasını ve camdaki kanını görüyor musun? | Open Subtitles | أترون قبعته على الأريكة وما يبدو دماءه على النافذة؟ |
| Seni o şekilde kaybetmek istemedim. Klaus'tan kanını içirmesini istedim. | Open Subtitles | لم أحتمل فقدانك هكذا، فجعلته يطعمك دماءه. |
| kanı çekiyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك يجري في دماءه لميتسنَّلأحدٍإصطيادسيّد البحيرة.. |
| Bu kanatta 4 kurban daha var. Her birinin kanı neredeyse kurutulmuş. | Open Subtitles | ثمّة أربع ضحايا آخرين بهذا الجناح كلّ منهم كادت تنضب دماءه |
| kanı, onu öldüren canavarın kanı gibi koyu bir renk almıştı. | Open Subtitles | دماءه لطّخت نفس أوراق الشجر المصبوغة بدماء الوحش الذي قتله |
| kanı, spermi cinayet mahallinde tespit edilen tek kişi. | Open Subtitles | إنه الشخص الوحيد الذى دماءه هناك وبصماته هناك وسائله المنوى هناك |
| Onun kanından içti, Bonnie. | Open Subtitles | -بماذا تحاول إخباري؟ -جفف (جيرمي) من دماءه يا (بوني ) |
| Wolfe olmayı o kadar çok istiyorsun ki onun beynine sikik bir iğne sokup kanından uyuşturucu yaptın. | Open Subtitles | أنت تريد أن تصبح (وولف) لدرجة أنك غرست إبرة لعينة في دماغه وحولت دماءه إلى عقار |
| - DNA testi yaptıktan sonra anlarız tabii hangi kanın kimin olduğunu bulabilirsem. | Open Subtitles | -على ان افحص دمه فى جهاز تحديد الحمض النووى واكن ان تيقنت من دماءه |
| Ama deneklerinin kanının anormal olduğu konusu haricinde sıkıcıydı. | Open Subtitles | باستثناء الجزء المتعلّق بمشروعك الذي أصبحت دماءه فائقة. |
| - Bir köken öldüğünde dönüştürdüğü her vampir de onunla bir mi ölüyor? | Open Subtitles | حال موت مصّاص دماء أصليّ، فيموت معه كافّة مصّاصين الدماء المُحوّلين عن دماءه. |