| Bana kanlı bir leşten bahsettiğin için bunca yolu geldim. | Open Subtitles | انا سلكت الطريق بطوله الى هنا لإنك وعدتني ان هناك منظرا دمويا |
| Bu nankör piçlere ve isyancılara, korku dolu, kanlı bir ders verip, bir katliam yaşatacağım! | Open Subtitles | سوف أقوم بتلقين أولاءك الفاجرين الأنذال درس مخيفا دمويا في الذبح |
| Bu kanlı bir kabus olmalı. | Open Subtitles | انها تريد ان تكون كابوسا دمويا. |
| Tekrar tam kan sayımı istedim ve akyuvar sayımı 8 çıktı. Gayet normal. | Open Subtitles | وأجريت لها فحصا دمويا شاملا، وكرياتها البيض كانت 8. |
| Bir darbeyle bifteğimden daha çok kan çıkarırsın. | Open Subtitles | دفعة واحدة بهذا، وستصبح دمويا أكثر من شريحة لحمي. |
| Uyandığında konuşup kol ve bacaklarını oynatabilirse kan dolaşımının iyi olduğunu ve greftlerin tuttuğunu anlayacağız. | Open Subtitles | عندما تستيقظ، لو كانت تستطيع التحدث وتحريك يديها وساقيها، عندها سنعرف أن لديها تدفقا دمويا جيدا |
| kanlı mıydı? | Open Subtitles | هل كان الأمر دمويا جدا؟ |
| Kükredim. Ve saldırdım. Ve bundan kanlı bir tatmin hissi aldım. | Open Subtitles | زأرت، هجت وأشبعت دمويا. |
| Kükredim, öfkemi kustum ve bundan kanlı bir tatmin duydum. | Open Subtitles | زأرت، هجت وأشبعت دمويا. |
| Savaş kanlı olacak. | Open Subtitles | سيكون دمويا. |
| Fakat elinizde tuttuğunuz şey, ardında bir kan gölü bırakıyor ve bunun temel nedeni Kongo'da, koltan(maden cevheri) olarak çıkartılan tantal madeni. | TED | لكن ما تحملونه في أيديكم يُخلّف وراءه أثرا دمويا, يتلخص في التعدين: مادة التيتانيوم، تستخرج في الكونغو على شكل مادة "كولتان". |
| Sadece her yer kan olacak. | Open Subtitles | فقط سيصبح الأمر دمويا أكثر. |