Yargıç, cesedin üzerinde kurbana ait olmayan bir kan örneği buldu. | Open Subtitles | المحقق وجد عينة دم على الجثه لا تنتمى الى الضحيه |
Yapış yapış, sıcak, ağdalı, korkunç bir kan yok. hiç kan yok. | Open Subtitles | بلا دم، بلا دم لزج، حار، مزرٍ ومريع" "بلا دم على الإطلاق |
Mercanların üstünde kan vardı. Şu anda test yapılıyor. | Open Subtitles | كان هناك دم على المرجان ونقوم بفحصه الآن |
Ben Olay Yeri İnceleme Uzmanı değilim Delko ama niye kurbanın üstünde kan yok? | Open Subtitles | " أنا لست خبير جنائي " ديلكو لكن لماذا لا دم على الضحية ؟ |
Kürdanda kan lekesi, sigara külü yan kapıdaki bahçede yeni toprak. | Open Subtitles | اثار دم على خلّة الأسنان ؟ رماد سيجار ؟ تربة جديدة فى الحديقة للباب المجاور ؟ |
- Burada kanlı, yarım bir el izi var. | Open Subtitles | حسنا , لقد حصلت على نصف بقعة دم على شكل يد |
Teybi tamir etmem lazım, bazı borçlarım var. Baş kısmı kanla kaplı. | Open Subtitles | علي أن أصلح جهاز الإستقبال فهنالك دم على الرؤوس |
Doktor, burada bir kan damlası buldum. | Open Subtitles | مهلا، دكتورة؟ حصلت على قطرة دم على الأرض هنا. |
Belki yaşar belki de duvarda bir kan lekesi olur. | Open Subtitles | قد يعيش، أو قد ينتهي به المطاف لطخة دم على الحائط |
İçinde hava kabarcığı olan bir kan damlası buldum. | Open Subtitles | دينا قطرات دم على حافة النافذة |
Joe'nun pantolonunda aynı genleri taşıyan bir kan damlası bulduk. | Open Subtitles | لاننا وجدنا قطرة دم على غطاء ساق "جو" بنفس هذا الجين. |
üstünde kan var. | Open Subtitles | هناك دم على ذلك |
Bu halı'nın üstünde kan var. | Open Subtitles | يوجد دم على السجادة |
Bıçağın üstünde kan vardı. | Open Subtitles | كان هنالك دم على السكينة |
Yakından inceleyince dış kısmında kan lekesi olabilecek bir kızıllık gördün. | Open Subtitles | عند الفحص العميق وجدت ما يبدوا بأنه بقع دم على الطبقة الخارجية |
Sopanın üzerinde kurumuş kan lekesi olması bana garip geldi. | Open Subtitles | وجود دم على عصاك ذات الكتابات الدينية أمر غريب |
Sonra kapının iç tarafındaki kolunda kan lekesi buldum kolda aynı zamanda kısmen parmak izleri de vardı. | Open Subtitles | ومن ثمّ لاحظتُ لطخة دم على مقبض الباب وبداخل البوابة، وأيضاً بصمة جزئية على مقبض الباب نفسه. |
- Hayat gerçek, haplar onu öldürmez. - Benim ellerim kanlı. | Open Subtitles | إن كان حقيقيا، فلن تفسده الحبة - لدي دم على يديي - |
Parşömene kanla yazılmış. | Open Subtitles | هناك دم على المخطوطة. |
Geri döndüğümde marinaya gitmeliyim. Teknede hiç kan lekesi olmadığından emin olmalıyım. | Open Subtitles | "عندما أعود، عليّ التوجّه لحوض السفن والتأكد من عدم وجود آثار دم على قاربي" |