| Daha işi bitmedi. tuvaletleri temizleyecek. | Open Subtitles | لم ننتهى بعد ويجب عليه أن ينظف دورات المياه |
| tuvaletleri temizlememi istiyorsan tuvaletleri temizlerim. | Open Subtitles | تريد المراحيض نظيفة أنا تنظيف دورات المياه. |
| Öğrendi ki tuvaletler hayatı boyunca onun için sorun oluşturacaktı ve bu sorun onun ve sadece onun sorunuydu. | TED | تعلمت أن دورات المياه في طريقها أن تكون مشكلة، وأن تلك المشكلة بدأت معها وهي مشكلتها وحدها. |
| Ya da her gün kullandıkları tuvaletlerin duvarlarına bir bakın. | Open Subtitles | أو أن تلقوا نظرة على جدران دورات المياه التي يستخدمونها كل يوم |
| Ama bugün burada oturduğumuz sırada bahsettiğim köy ve yakınlarındaki bazı yerlerde şu an 100'den çok tuvalet yapıldı. | TED | تم بناء أكثر من 100 دورة مياه في هذه القرية و في قريتين أخرتين حسناً, أكثر من 1000 شخص يستعمل دورات المياه تلك |
| Kimlik sormayan barmenler, yangın çıkışı sayısındaki eksiklik ve tuvaletlerden gelen korkunç koku. | Open Subtitles | ,طاقم الحانة الذين لا يطلبون الهوية النقص المريب لمخارج الطواريء و الرائحة الفظيعة من دورات المياه |
| banyoda takıldığıma dair tek bir kelime edersen işi bırakırım. | Open Subtitles | أي كلمة عن كوني أتسكعُ في دورات المياه وسأستقيل |
| Bir kişi hapisten kaçıp en yakın tuvalete gitti, tam da deftere yazdığım gibi. | Open Subtitles | . أولهم هربَ إلى دورات المياه ، كما كتبتُ في المذكرة |
| Bağlılığına hayranım, ama hiç kimse tuvaleti bu kadar sık kullanmaz eğer bir şey saklamıyorlarsa. | Open Subtitles | يعجبني إخلاصكِ ولكن لا أحد يستخدم دورات المياه بكثرة مالم يكن لديه شيئاً يخفيه |
| Tuvalette kritik bir durum var ve bunun icabına bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | اسمع ، الوضع حرِج في دورات المياه أريدك أن تتولى الأمر |
| Zaten sadece tuvaletlerde kamera olacaktı. | Open Subtitles | على كل حال لن يتبقى هنا إلا دورات المياه |
| Yani o eldivenleri al ve o iğrenç tuvaletleri temizle. | Open Subtitles | وارتدي القفازات ونظف دورات المياه القذرة.. |
| Lütfen mesai bitiminde kartını bas ve tuvaletleri düzenli tutmaya çabalarız. | Open Subtitles | ارجوك قم بتحضير نفسك في نهاية فترتك ونحن نحاول ان نبقي دورات المياه نظيفة |
| Ve rutin olarak yaptığımız gibi diş fırçasıyla parlayana kadar tuvaletleri temizleyeceğiz. | Open Subtitles | كالعادة، سنغسل دورات المياه بمعجون الأسنان حتي تبرق |
| Ama efendim, tek temizlemem gereken yer tuvaletler değil ki. | Open Subtitles | ولكن سيدي, ليس مجرد دورات المياه, التي تحتاج النظافة. |
| tuvaletler ve lavabolar. Bunlar gerçektir. | Open Subtitles | دورات المياه والمغاسل، أشياء حقيقية. |
| Bunlar, kullandıkları tuvaletlerin duvarlarına yazılmış yazılar, yazanlar da sizin çocuklarınız. | Open Subtitles | هذه الكلمات المكتوبة على جدران دورات المياه التي يستخدمونها و أولادكم هم من كتبوها |
| -Bekle de gör. Burası bütün tuvaletlerin suyoludur. | Open Subtitles | هذا الممر الرئيسي لكل دورات المياه |
| Bulaşık yıkamam, evi süpürmem ya da tuvalet kağıdını yerine asmam. | Open Subtitles | لا أنظف الأطباق ، و لا أكنس الأرضيه و لا أضع مناشف دورات المياه في ممسكتها |
| Tamam ama tuvalet temizleme sırasının sende olduğunu unutma. | Open Subtitles | حسنا، كما ق نتذكر أن تحصل على تنظيف دورات المياه. |
| Annen oradaki tuvaletlerden nefret eder. | Open Subtitles | أمك تكره دورات المياه هناك |
| içmek gibi, sarhoş olmak gibi. BAzı kızların banyoda kulak kabarttığı şeyler. | Open Subtitles | أحدهم عندما يثمل يثرثر كثيرا بعض الفتيات يحتكرن دورات المياه |
| Şimdi tuvalete koşsak kötü görünür mü? | Open Subtitles | هل سيكون الأمر سيئاً لو هربنا الآن إلى دورات المياه ؟ |
| Bayanlar tuvaleti, koridorun sonunda, soldan üçüncü kapı. | Open Subtitles | دورات المياه.. بعد 3 أبواب في الزاوية |
| Partiden sonraki tartışmana Tuvalette devam edebilirsin. | Open Subtitles | فى الحفله فيما بعد يمكنك اكمال مناقشتك فى دورات المياه |
| Benzinliklerde. Çoğunlukla tuvaletlerde. | Open Subtitles | المحطات دورات المياه في الاغلب |