| Ve Kongre'nin onayı olmadan bunu ilan edemezsiniz. | Open Subtitles | ولا يمكنك إتخاذ هذا الإجراء من دون موافقة الكونجرس |
| Hastanın onayı olmadan dosyasını sana veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعطيك معلومات عن المريض دون موافقة منه |
| Bakın hükümetin onayı olmadan bu izni veremem. | Open Subtitles | أنظر، من دون موافقة الحكومة لا يُمكننى أن أسمح بذلك |
| Bunları bırakın, eşimin izni olmadan bankada hesap bile açamazdım. | TED | بل إنني لم أكن أقدر على فتح حساب مصرفي دون موافقة زوجي. |
| Elizabeth: Bu adam benim vesayetim altındaki bir kadını bastan çıkardı ve kraliyet izni olmadan onunla evlendi. | TED | إليزابيث: لقد أغرى هذا الرجل تابعة للملكة، وهذه تزوجت دون موافقة ملكية. |
| Sonra görevli memurdan öğrendiğime göre hiçbir izin olmadan oraya girip ve Julian Michaels'ı mı sorguladın? | Open Subtitles | وبعد ذلك معرفة من الضابط المسؤول التي أدخلتها هذا المرفق دون موافقة وشكك جوليان مايكلز؟ |
| Karısının onaylamadığı bir şey yapmazdı. | Open Subtitles | وبكل بساطة لم يستطع القيام بشيء دون موافقة زوجته |
| İş verenin onayı olmadan düzeltemezlermiş. | Open Subtitles | لا يستطيعون ارجاعها دون موافقة صاحب العمل |
| Danışmanının onayı... olmadan paraya ulaşamıyormuş. | Open Subtitles | لا يمكن الوصول إلى نقد دون موافقة مستشار له الرصانة. |
| Güvenliğin onayı olmadan geçmenize müsaade edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لكم بالدخول دون موافقة الأمن |
| Ve yine, yönetim kurulunun onayı olmadan. | Open Subtitles | ، مجدداً دون موافقة مجلس الادارة ؟ |
| -Ailenin onayı olmadan konuşmamanız gerektiğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | من مقابلة الطلبة دون موافقة الوالدين |
| Bu büronun onayı olmadan hiçbir şey yapılamaz. | Open Subtitles | لن يحدث شيء دون موافقة هذا المكتب |
| Hayır, devlet bir çocuğu sizden alıp her iki ebeveynin de izni olmadan başka bir ülkeye götürülmesine izin vermez. | Open Subtitles | لا , الحكومة لن تتركك تأخذ الطفل الى بلد اخر دون موافقة والديه |
| Babasının izni olmadan 6 yaşındaki birine vaginal muayene yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا القيام بفحص مهبلي دون موافقة الأب |
| Ajansımdaki kimse, yazarın izni olmadan ilk yazdıklarını okuyamaz. | Open Subtitles | لا أحد في وكالتي لديه الصلاحية في قراءة المشاريع غير المنتهية دون موافقة الكاتب. |
| Yani ailenin izni olmadan gizlice benimle çıkmak istiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | إذا ستتسلّلين خارجاً والخروج معي دون موافقة والديك؟ |
| Anne babasının izni olmadan bunu yapmam. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بذلك دون موافقة كليكما بالأمر |
| Böylesine gizli bir görevin detaylarını Bakanlık'ın izni olmadan ne doğrulayabilir ne de yalanlayabilirim. | Open Subtitles | لا يُمكنني تأكيد أو نفي تفاصيل هذه العملية دون موافقة الوزير |
| Massachusetts'de iki taraflı izin olmadan bir şey kaydetmek yasal değildir. | Open Subtitles | في "ماساتشوستس" من غير القانوني التسجيل لأحدهم دون موافقة الطرفين. |
| Sen sanki hükümetin onaylamadığı Okulu müdürü gibisin | Open Subtitles | أنت كمن يدير مدرسة دون موافقة الحكومة |
| Senin pürüzüsüz, beyaz tenin nasıI dayanır o annesinin rızası olmadan birşey yapamayan adamın terine? | Open Subtitles | كيف سيتحمل جلدك الأبيض الرقيق الإحتكاك بعرق ذلك العجوز الذي لم يقم بشيء قط دون موافقة أمه |
| Onayım olmadan belirlediğin plan. | Open Subtitles | الخطة التي نفذتها أنت دون موافقة |