| Eşkâlini veremediler. Parmak izi yok. Tükürükte DNA malzemesi de bulunmadı. | Open Subtitles | ليس هناك بصمات أصابع و لا دي إن أي من لعابه. |
| Fahişenin tırnaklarında bulduğun o deri parçasını analiz ettirip DNA sonuçlarını bilinen tüm suçlu listesiyle karşılaştırdım. | Open Subtitles | ذلك الجلد وجدت تحت أظافر المومس؟ جعلت مراقبة المختبر التي دي إن أي ينتج ضدّ قاعدة بيانات المنتهكين المعروفة. |
| DNA proteinlerine saldırabilirler, vücut dokumuzun ve hücre zarlarımızın oksitlenmesine sebep olabilirler. | Open Subtitles | هم يمكن أن يهاجموا دي إن أي. هم يمكن أن يسبّبوا نا نسيج جسم وأغشية خلية للإكساد. |
| Yani, her ikinizin de benzer DNA'yı paylaştığınızın farkındayım. Ama o Billy'nin. | Open Subtitles | أُدركُ بأنّك تَشتركُ في دي إن أي مماثل، لَكنَّه بيلي. |
| Ve Gibson Praise'in DNA'sıyla da tamamen uyuşuyor. | Open Subtitles | الذي يجاري بالضبط دي إن أي ذلك وجد في مديح جيبسن. |
| Sonra DNA testiyle tehdit edilince hemen itiraf etti. | Open Subtitles | ثمّ هدّدوه مَع إختبار دي إن أي. الرجل يَعترفُ. |
| İnsan melezi yaratmak için bu DNA'yı kullanacaktık. | Open Subtitles | دي إن أي الذي به نحن يمكن أن هجين صنع الإنساني. |
| Daha fazla araştırmaya gerek duymadan DNA'ya güvendiniz. | Open Subtitles | دي إن أي الذي مولدر إشترك فيه مع منفق جيفري. |
| Demir ve garip birşeyle karışmış acayip bir DNA olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقولون بأنّه بعض مركّب دي إن أي الغربة ببعض الشيء الحديدي أو الملعون. الذي لا يصبح مفهوما. |
| DNA kanıtı Bob Fassl'ı mahkûm etmek için kullanıldı... tuzaktı. | Open Subtitles | دليل دي إن أي الذي إستعمل... لإدانة بوب فاسل... زرع. |
| Beasley, sen bize DNA'yı ver biz de sana kızı verelim. | Open Subtitles | ابدا الموافقة، بيزلي، أعطيناالـ دي إن أي ونحن سنعطيك البنت |
| Biz burada bakteri DNA'sı testi yapamadığımız için dışarıdaki bir laboratuara göndermem gerekti. | Open Subtitles | أنا كان لا بُدَّ أنْ أَحْصلَ عليه مِنْ خارج المختبرِ منذ نحن لَمْ نُجهّزْ ليَعمَلُ إختبار دي إن أي جرثوميُ أنفسنا. |
| DNA'mızı yeniden şekillendirmiş olmasın da. | Open Subtitles | فقط يتمنّى بأنّه ليس له رتّب ثانية دي إن أي نا. |
| Kurşunkalemden hiç DNA alamadık. | Open Subtitles | نحن لم نحصل على أيّ دي إن أي من قلم الرصاص. |
| DNA gibi bir saçmalık yüzünden onu terketmeyeceğim. | Open Subtitles | لَنْ أَنصرفَ على التغوّطِ الأخرسِ مثل دي إن أي. |
| Yaptıkları DNA değil bir basın açıklamasıydı. | Open Subtitles | أنت لا تزيّف الـ دي إن أي تصدر بيان صحفي |
| Başsız bedenden sürüne bereket DNA örneği aldık ama kayıp kızdan hiç örnek yok. | Open Subtitles | نحن عِنْدَنا الكثير مِنْ دي إن أي مِنْ الجذعِ، لَكنَّنا عِنْدَنا لا شيءُ لمُجَاراته ضدّ. |
| DNA sisteminin nasıl işlediğini biliyor musunuz, Bay Harley? | Open Subtitles | تَعْرفُ كَيفَ دي إن أي يَعْملُ، السّيد هارلي؟ |
| Birinci sınıf bir doktorun DNA'sını bedavaya alacağım. | Open Subtitles | أنا عِنْدي درجةُ أي طبيب دي إن أي مجاناً. |
| DNA gibi bir zırvalık yüzünden çekip gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لَنْ أَنصرفَ على التغوّطِ الأخرسِ مثل دي إن أي. |