| Öyle ama iki gün üst üste Aynı şeyi yemek istemiyorum. | Open Subtitles | أجل، لكنّني لا أحب أيضاً تناول الشيء ذاته في يومين متتاليين |
| Ve sonra bir papaza ve sonra bir destek grubuna ve hepsi Aynı şeyi söyledi: bazen insanlar, sevdikleri hakkında endişelendiklerinde beklerler. | TED | ثم كاهن، ثم مجموعة دعم، وقالوا جميعا الشيء ذاته: في بعض الأحيان يبقى الناس عندما يكونون قلقين على أحبائهم. |
| Aynı şartlar altında, her seferinde olacağı budur. | Open Subtitles | أجل، حين تتكرر الظروف نفسها فسيحدث الأمر ذاته في كل مرة |
| Aynı lanet bisküvide, Aynı lanet hamamböceği. | Open Subtitles | الصرصور الميت ذاته في الكعكة اللعينة ذاتها |
| "Lütfen bu akşam bizimle Aynı saatte Aynı yerde buluşun." | Open Subtitles | قابلينا رجاءً في الوقت ذاته في المكان ذاته الليلة. |
| Yazımız Aynı gelişimi göstermeye devam ediyor demek isterdim ama hemen havlu atmaya niyetim yoktu. | Open Subtitles | كم أود القول بأننا كنا نحرز التقدم ذاته في صيفنا.. ولكني لم أكن لأستسلم ليس بعد. |
| - Kadın zevkimiz Aynı gibi görünüyor. | Open Subtitles | على ما يبدو أن لدينا الذوق ذاته في النساء |
| Aynı tabak birkaç kez karşınıza çıkar. | TED | بظهور الطبق ذاته في جميع الأوقات. |
| Hayır, her yerde Aynı şey olacak. | Open Subtitles | لا ، إنه سيكون الشيء . ذاته في كل مكان |
| Ben de, kendime Aynı soruyu defalarca soruyorum. | Open Subtitles | أسأل نفسي السؤال ذاته في مرّاتٍ عدّة |
| Diğer kurbanlardaki yarayla Aynı. | Open Subtitles | الجرح القاتل ذاته في الضحايا الأخرين |
| Çocukken Aynı evde büyüdük ve sistemin içinde kalırsa güvende olur diyordum ama artık dışarda. | Open Subtitles | كنّا في البيت ذاته في طفولتنا و قد ظننتُها ستكون على ما يرام فينظامالرعاية،لكنْبعدأنْخرجَتْ ... |
| - Dört gündür Aynı rutin. | Open Subtitles | -يسلكون الطريق ذاته في أيام عملهم الأربعة |
| Londra'da da Aynı şeyi yapmıştı değil mi? | Open Subtitles | أجل، لقد فعل الأمر ذاته في "لندن"، صحيح؟ |
| Karanlıkta hepsi Aynı görünüyor ama. | Open Subtitles | كلها تملك الملمس ذاته في الظلام. |
| Hep Aynı şey. | Open Subtitles | انه الأمر ذاته في كل في كل مرة. |
| Farelerde de Aynı şeyi yapıyoruz. | TED | قمنا بالشيء ذاته في الجرذان. |
| Aynı randevuyu daha önce de yaşamıştık. | Open Subtitles | -لقد كنا في الموعد ذاته في الماضي |
| Aynı isim mektup parçasının üsütünde vardı. | Open Subtitles | الاسم ذاته في الرسالة |
| Bütün şüpheliler Aynı yerde Aynı zamanda ve Alison'un odasında. | Open Subtitles | كل من اشتبهنا به في المكان ذاته (وفي الوقت ذاته في غرفة (أليسون |