| Burada kavga etmiş iki erkek görüyorsunuz. | TED | وبالتالي فما ترونه هنا هو ذكران قد تعاركا. |
| Burada sol tarafta birlikte duran iki erkek görüyorsunuz. | TED | ما ترونه هنا هما ذكران على اليسار يقفان معاً. |
| Bu iki erkek birbirine tos atarak bölgesel bir anlaşmazlığı çözüyor. | Open Subtitles | انهما ذكران في صراع من اجل السيادة، صراع بنَطْح الرأسِ. |
| Fakat uzunlukları aynı olan iki erkek olursa bu, yarıştan çok, bir kavgaya dönüşüyor. | Open Subtitles | لكن هناك مشكلة إن امتلك ذكران كبيران نفس عرض العين تنتقل المسابقة لشجار |
| Onun çok dindar olan iki erkek papağanı vardı. Hergün Allah'a dua ederler.. | Open Subtitles | "كان لديه بغباءان ذكران أتقياء جدّاً، يغنّوا ثناءً لله طوال اليوم" |
| İki erkek, genç olanı 20'lerinin başında. | Open Subtitles | لدينا ذكران أصغرهما تقريباً فى بداية العشرينيات |
| Kesinlikle inanılmaz. İşte iki erkek kavga ediyor. | TED | مذهل جداً. هنا ذكران يتعاركان |
| İki erkek ve bir kadın. | Open Subtitles | ذكران و انثى واحدة |
| Geriye iki erkek kalıyor. | Open Subtitles | نِساءَ. ذلك يَتْركُ ذكران. |
| İki erkek var ve Arthur sana Massero ismini vermişti. | Open Subtitles | ذكران ، و(أرثر) أعطاك اسم (ماسيرو). |