| Atları doğru tahmin eden O polis değil misin sen? | Open Subtitles | أقول لكَ ، ألستَ ذلك الشرطي الذي يعرف عن الخيول؟ |
| O polis gırtlağını sıktığında ne demişti sana? | Open Subtitles | ما الذي قاله ذلك الشرطي عندما كان يغني ؟ |
| Demek gerçekten bir problemin var. Tıpkı o polisin söylediği gibi. - Ne? | Open Subtitles | يا للهول، فعلاً لديك مشكلة تماماً كما قال ذلك الشرطي |
| O polisi daima seveceğim. Bana bilmem gerekeni söyledi. | Open Subtitles | سأحب ذلك الشرطي دائماً لقد أخبرني ماأنا بحاجة إلى معرفتة |
| Bilmeliydin, şu polis beni rahat bırakmıyor. | Open Subtitles | عليك ان تعرف ان ذلك الشرطي لن يتركني وشأني |
| - O polisle ne haltlar karıştırıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه مع ذلك الشرطي ؟ |
| Dün şu polisle konuşuyordum, Mr. Monk, ve ona yalan söyledim. | Open Subtitles | امس كنت اتكلم مع ذلك الشرطي السيد مونك وقد كذبت عليه |
| Neyse ki o sırada O polis geçti yoksa ayakkabını bağlamak için aletini kaldırman gerekirdi. | Open Subtitles | من حسن حظّك أن ذلك الشرطي قد مرّ عندما فعلها وإلا كنت لتستمني وأنت تربط حذائك |
| O polis çok fazla bilgiyi fazla hızlı elde ediyordu. | Open Subtitles | ذلك الشرطي كان يتعلّم الكثير جدّاً بسرعة جدّاً. |
| O polis bunlardan daha iyi ne önerebilir ki, pazarlık yapalım? | Open Subtitles | أية صفقة سيقدّمها ذلك الشرطي لكي تتفوّق على ذلك؟ |
| Patron O polis tilkiyi hastaneye götürdü. | Open Subtitles | يا زعيم، ذلك الشرطي قد اخذ فوكسي الى المستشفى، انه حي |
| O polis soru sordukça bir daha güneş yüzü göremeyeceğim zannettim. | Open Subtitles | كلما سالني ذلك الشرطي المزيد من الأسئلة خلتني لن أرى النور مجدداً |
| O polis bütün vakaları sonuçlandırmak ister. | Open Subtitles | ذلك الشرطي يُريدُ ان يربط كل الاشياء في قوس صَغير جميل. |
| Belki de o polisin olduğu yere yürümeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا العودة سيراً الى ذلك الشرطي |
| o polisin, seni, bodrumunda zorla tuttuğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريها أنكِ كُنتِ مُحتجزة في قبو ذلك الشرطي. |
| o polisin, seni bodrumunda zorla tuttuğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريها أنكِ كنتِ محتجزة في قبو ذلك الشرطي |
| O polisi ben vurmadım, tamam mı? | Open Subtitles | لم اطلق النار على ذلك الشرطي , مفهوم ؟ ؟ ؟ |
| Lucas Martin'in seni tutup, O polisi vurdurduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ الذي لوكاس مارتن إتّصلَ بك ووَضعَ الضربةَ على ذلك الشرطي. |
| şu polis bütün alt katı kontrol edecek. | Open Subtitles | ذلك الشرطي سوف يدقق الطابق السفلي بأكمله |
| - şu polis ne yapmaya çalışıyor merak ediyorum. - Hangi polis? | Open Subtitles | أتسائل بما يفكر ذلك الشرطي حاليا؟ |
| O polisle yemeğe çıkacağım. | Open Subtitles | سأذهب للعشاء مع ذلك الشرطي |
| Gammaz, şu polisle konuşacaktı. | Open Subtitles | يُخبرُ عن كَانَ سيَتكلّمُ مع ذلك الشرطي. |
| Sağlık ekiplerine ihtiyacım var. Sanırım bu polis kolumu kırdı. | Open Subtitles | أحتاج بعض العناية الطبية, أعتقد أن ذلك الشرطي كسر ذراعي. |
| Ve o polise benim canı istediğinde iyilik yapabileceği bir hayır kurumu olmadığımı da söyle. | Open Subtitles | وأخبر ذلك الشرطي بأني لست بجمعية خيرية وسأكون أنا، من يقوم بالمعروفات |
| Şu polisi alnının ortasından mıhlayacağım. | Open Subtitles | سأضرب ذلك الشرطي ، مباشرة بين عينيه |
| Sen şu polissin, değil mi? | Open Subtitles | أنت ذلك الشرطي ، أليس كذلك؟ |