| Bak, tekrar o kulübe dönemem, ve kendi evimde de güvende olmam. | Open Subtitles | إسمع، لا يمكنني العودة إلى ذلك النادي ولست آمنة في مكاني هنا |
| Sadece kadın bir seri katil olmayabilir, ki buna nadir rastlanır polis onu tutuklamak için o kulübe iki kez baskın yapmış. | Open Subtitles | لكن مرّتين شرطة هاجمت ذلك النادي لإعتقالها. ومرّتين صعدوا فارغ اليدين. |
| Bizi attırdığın O kulübün adı neydi, Kulüp Deville mi? | Open Subtitles | ما كان اسم ذلك النادي الذي تسببتِ في طردنا منه؟ |
| Bak, sadece O kulübün dışında olanlar yüzünden utanmana gerek olmadığını söylemek istedim. | Open Subtitles | حسناً، أُريد أن أُخبركِ، بأنه لـاـ يجب عليكِ الشعور بالحرج، لما حدث خارج ذلك النادي. |
| O kulübü kocam kurmuştu. | Open Subtitles | لقد أسس ذلك النادي |
| O kulübü bırakamadım. | Open Subtitles | لم أستطع الخروج من ذلك النادي |
| Beni o kulübe girmemem için durdur. | Open Subtitles | امنعني من العودة إلى ذلك النادي |
| Daha önce o kulübe gitmiştim. | Open Subtitles | الى ذلك النادي قبل |
| Toby, şimdi böyle diyorsun; ama o kulübe katıldıysa- | Open Subtitles | (توبي) ، إنك تقول هذا الآن --ولكن إذا انضمت إلى ذلك النادي |
| Bu arada benim Candice'm kıyamet kopsa o kulübe gitmez. | Open Subtitles | وبالمناسبة، ابنتي (كانديس) لن تطأ قط ذلك النادي. |
| - Ben, o kulübe gidecek falan değilim. | Open Subtitles | - أنا لن اقترب من ذلك النادي |
| - o kulübe gideceğim. | Open Subtitles | -سوف أذهب إلى ذلك النادي . |
| O kulübün başkanı olduğunu bildiği için o gece o partide olmalıydı. | Open Subtitles | ،علمت أنه إن كان رئيس ذلك النادي فلا بد أنه كان في الحفل تلك الليلة |
| Genç kusmuğu fetişisti alkolik Will Schuester O kulübün müdürü. | Open Subtitles | (مشتهي التقيؤ المراهقين المدمن الكحوليّ (ويل شوستر مدير ذلك النادي |
| O kulübün yıllığı 60,000$. | Open Subtitles | ذلك النادي يُكلف 60 الف دولار بالسنة |
| O kulübü gerçekten özleyeceğim. | Open Subtitles | أنا حقا سأفتقد ذلك النادي |