ويكيبيديا

    "ذلك عن طريق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bunu
        
    bunu nasıl elde edeceğimi biliyorum: Her geçen gün ilerleyerek. TED وأعرفُ كيفية تحقيق ذلك: عن طريق المضي قدمًا كل يوم.
    bunu birlikte çalışarak başarabildiler. TED وقد تمكنوا من تحقيق ذلك عن طريق العمل معاً.
    İnsanlara bir şeyler yaptırmak için oyun unsurlarının kullanıldığı birkaç teknoloji örneğiyle bunu anlatmak istiyorum. TED وأود أن أفعل ذلك عن طريق بعض الأمثلة التكنولوجية، حيث استخدم الناس عناصر ألعاب لحمل أناس على فعل أشياء ما.
    bunu cinsiyet eşitliği için ayağa kalkarak cesaretin görmezden gelinemez etkisiyle yapabiliriz. TED وبوسعنا فعل ذلك عن طريق تصرفات شجاعة من دون تجاهل، دفاعًا عن المساواة بين الجنسين.
    bunu parçacık fizikçileri yapar. TED ويتم ذلك عن طريق علماء فيزياء الجسيمات.
    Yani; tükettiğimiz ve kullandığımız enerjiyi ölçebilmek gerekir, bunu ise "kalori" adını verdiğimiz birimle yaparız. TED لذا فعلينا أن نكون قادرين على قياس الطاقة التي نستهلكها ونستخدمها، ونفعل ذلك عن طريق وحدة تسمى السعرة الحرارية.
    bunu çizerek görebiliriz, ama gözümüzden bir şey kaçırmadığımızdan emin olmak için başka bir yolla deneyelim. TED بأمكاننا معرفة ذلك عن طريق الخطوط المرسومة، ولكن لنتأكد أننا لم نفوّت أي احتمالات، هذه طريقة أخرى.
    Ve biz bunu olağandışı özverili kişileri test ederek keşfettik. TED وقد اكتشفنا ذلك عن طريق فحص مجموعة من الأشخاص الإيثاريين بشكل استثنائي.
    bunu makineler yapamaz ama bunların yapılması gerek. TED لا يمكن فعل ذلك عن طريق الآلات، ولكن لا يزال يتعين القيام به.
    bunu kuralları yıkarak buldular. TED فعلوا ذلك عن طريق كسر القواعد ومخالفتها.
    bunu üç çelişki paylaşarak yaptım: Birincisi, konuşmakta iyiyim, konuşmakta kötüyüm. Bıraktım, bırakmadım. TED وقد فعلت ذلك عن طريق مشاركة ثلاثة متناقضات: الأولى، هي أنني سيئة بالتحدث، أنا جيدة بالتحدث؛ استقلت، ولم أستقل.
    Hiç bir din, yada öğreti bunu yok edemez. TED لا يمكن لأي ديانة أن تهدم ذلك عن طريق التلقين والحفظ.
    bunu biliyorum çünkü balıkçılık araştırması yapan bir arkadaşım var orada o bana okyanustaki gemilerden raporlar yolladı. TED أعرف ذلك عن طريق أصدقائي الذين يعملون في مسامك سفن الأبحاث والذين أرسلوا لي تقارير من السفن في وسط المحيط.
    bunu bağırsak yoluyla onaylamak istedim, ama bağırsağı yoktu. Open Subtitles المُختَبر حاول التحقق من ذلك عن طريق الشرج, وقد اكتشف أن العينة ليس لها شرج.
    Eğer amacı Dr. Brennan'ın kafasını karıştırmaksa kendi koyduğu delili tahrip ettirerek bunu yapabilir. Open Subtitles إذا كانت هذه لعبته النهائية لإرباك د.بريننان يستطيع فعل ذلك عن طريق أتلاف دليل
    bunu telefonla veya mesajla yapmalıydık. Open Subtitles كان يجب أن نفعل ذلك عن طريق الهاتف, أو رسائل
    bunu temele odaklanarak yapıyoruz. Open Subtitles بل بإنشاء ذلك في أعمال عملائنا، نحن نفعل ذلك عن طريق التركيز بالأساسيات
    bunu, ya aşk yuvanızdaki tüm saçmalıkları ifşa ederek yaparım ya da gizlice yaparım. Open Subtitles يمكنني فعل ذلك عن طريق عن طريق فضح الأمور الممنوعة التي تحصل في هذا المنزل
    Kamu ekranında büyük görüntüyü garantilemiş olurdum ve ben bunu ne ile yapardım... Open Subtitles يجب عليّ المشاركة في عرض كبير وسأفعل ذلك عن طريق..
    Bir haftadan daha fazla bir süre gecelerce burada oturarak bu fotoğraf plakasını ortaya çıkarmasıyla bunu başardı. Open Subtitles انه فعل ذلك عن طريق الجلوس هنا ليلة بعد ليلة لأكثر من أسبوع، ليكشف القناع عن لوحة التصوير الفوتوغرافي هذه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد