| Başkaları da yaptırabilirdim ama ben daha nazik olurum diye düşündüm. | Open Subtitles | كان يأمكانى ترك الاخرين يفعلون ذلك ولكنى شعرت بانى يمكننى فعل ذلك بشكل ألطف. |
| Ona yemek yedirmem gerekti. Sevmiyordum ama yaptım. | Open Subtitles | كان على اطعامهل لحيانا كرهت ذلك ولكنى فعلت |
| Buna inanmayacaksın ama, senden daha açım. | Open Subtitles | لن تستطيع أن تصدق ذلك ولكنى أكثر جوعا منك |
| Brian, bunu söylemek bana düşmez biliyorum... ama bence büyük bir fırsatı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس من حقى أن أقول ذلك ولكنى أظن أنك تضيع فرصة كبيرة |
| Unutabileceğimi sanıyordum ama unutamıyorum. | Open Subtitles | أعتقدتُ أنه يمكنُنى نسيان ذلك ولكنى لا أستطيع |
| Unutabileceğimi sanıyordum ama unutamıyorum. | Open Subtitles | أعتقدتُ أنه يمكنُنى نسيان ذلك ولكنى لا أستطيع |
| Buraya daha çabuk gelirdim ama bu çavdar üzerindeki jambon satırını uyduruyordum. | Open Subtitles | كنت سأصل هنا قبل ذلك ولكنى كنت أفكر هل هذا مسدس أم فخذ خنزير |
| Yapabilirim sandım ama kendime ve sana yalan söyledim. | Open Subtitles | اعتقدت أنى أستطيع التعايش مع ذلك ولكنى كذبت على نفسى وعليك |
| Umurunda olduğunu sanmıyorum, ama sana söylemek istedim. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يهمك ذلك ولكنى اريد ان اخبرك |
| Çok isterdim, ama iki kırık bacakla dans pistinde ne kadar iyi olabilirsin bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أحب ذلك ولكنى لا أعرف كيف ستكون إجادتك على باحة الرقص بساقين مكسورين |
| Hazırlamıştım ama evde unuttum. | Open Subtitles | تعرف، كان يفترض أن أفعل ذلك ولكنى نسيته في البيت |
| Bunu herkes yapabilir, ama ben bunu istemiyorum. | Open Subtitles | اى شخص يمكن ان يفعل ذلك ولكنى لا اريد ذلك |
| Bunu herkes yapabilir, ama ben bunu istemiyorum. | Open Subtitles | اى شخص يمكن ان يفعل ذلك ولكنى لا اريد ذلك |
| İnanmayabilirsin, ama seni özleyeceğim. | Open Subtitles | . حسناً , ربما لن تصدقى ذلك , ولكنى سأشتاق إليكى |
| Eminim ki bunu zaten biliyorsunuz ama bunu hiç yüksek sesle söylemedim. | Open Subtitles | ,متأكد انكم تعرفون ذلك .ولكنى لم أقلها بصوت عالى |
| Çok isterdim, ama iki kırık bacakla dans pistinde ne kadar iyi olabilirsin bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أحب ذلك ولكنى لا أعرف كيف ستكون إجادتك على باحة الرقص بساقين مكسورين |
| Bundan hoşlanmıyorsun biliyorum, ...ama bir zırhlı araç işi yapmayı cidden düşünmemiz gerek. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك لا تحب ذلك ولكنى اعتقد اننا يجب أن نفكر فى أمر السيارة المدرعة |
| Umarım sorun olmaz ama anlamalısın ki bu gece için sadece bir kişiye ödeme yapabilirim. | Open Subtitles | أرجو بألا تمانعين ذلك , ولكنى أستطيع الدفع لشخص واحد فقط من أجل وقته |
| Yani, onu icat ettim sayılmaz ama toplamasını yaptım. | Open Subtitles | أعني ، من الواضح أنني لم أكن من إخترع ذلك ولكنى حصلت عليه |
| Anlamını bilmiyorum ama inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا يعنى ذلك ولكنى لا أصدق ذلك |