| Bunun sana yararı olmaz. Diğerleri altın madenine, Amerika'ya gittiler. | Open Subtitles | لا استطيع ان اعمل شيء الجميع ذهبو الى مناجم الذهب في امريكا |
| O zaman iki aile yanlış bebeklerle eve gittiler. | Open Subtitles | حسنا، إذاً زوجين من الأهل ذهبو إلى منازلهم مع أطفال خاطئين |
| Şu tarafa doğru gittiler. Yetişebilirsek çok iyi olacak. | Open Subtitles | ذهبو بعيداً باتجاه هذا الطريق، سيكون جيّداً لو تبعناهم |
| Adamlar yangını söndürmek için kasabaya gitmiş olabilirler. | Open Subtitles | ربما ذهبو للقرية للمساعدة في ايقاف النار |
| Görgü şahitleriyle görüşeceğiz ve nereye gittiklerini öğreneceğiz, çünkü biz böyle yaparız, biz kanun adamlarıyız. | Open Subtitles | سنقابل شهود لمعرفة أين ذهبو لان هذا مانفعله |
| Suyun geri çekildiğini görmüşler ve balık tutmaya ve ıstakoz yakalamaya gitmişler. | Open Subtitles | لكنهم رأو المياه تلتف قادمةً و قد ذهبو لإحضار سمك و سلطان البحر |
| Bizimkiler 30 saniyede evden çıktı ama çoktan gitmişlerdi. | Open Subtitles | والعملاء توزعوا في المنطقة بأقل من 30 ثانية ولكنهم ذهبو |
| İnsanlar sinemaya gittiklerinde Titanik'in batacağını biliyorlardı ama izlemesi güzeldi, bu yüzden gittiler. | Open Subtitles | الناس علمو أن التيتانيك سوف تغرق حينما ذهبو لمشاهدة الفلم, ولكنه كان من الجيد المشاهدة,لذلك هم ذهبو لمشاهدته. |
| Arkadaşlarını öğrenmeliyiz. Hepsi üniversiteye gittiler. | Open Subtitles | نحتاج إلى قائمة بأصدقائها ذهبو جميعاً الى الجامعة |
| O gece opera binasına gittiler. | Open Subtitles | وفي المساء ذهبو إلى دار الاوبرا |
| Johnson'un yerinin dışında avlanmaya gittiler. | Open Subtitles | لقد ذهبو للإصطياد في جونسون فورك |
| Drake ve diğerleri Eric denen çocuğun arkasından gittiler. | Open Subtitles | دريك والبقية ذهبو خلف هذا الطفل , ايريك |
| gittiler. Sen iyi misin? | Open Subtitles | لقد ذهبو.هل انتى بخير؟ |
| Bu taraftan gittiler. | Open Subtitles | لقد ذهبو من هنا |
| Şimdi gittiler. Merak etmeyin. İyi olacaksınız. | Open Subtitles | لقد ذهبو الان لا تقلق |
| Yine diğerleri, Hindistan'a gittiler. | Open Subtitles | . ذهبو للهند وبعض اليهود أيضا |
| - Sence oraya mı gittiler? | Open Subtitles | هل تظنين أنهم ذهبو إلى هناك ؟ |
| Çocuğun takımı geçen yıl eyalet şampiyonasına gitmiş. | Open Subtitles | صبيان هذا الفريق ذهبو لبطولة الولاية السنة الفارطة |
| Evet, yani, gerçekten geç olabilir... herkez gitmiş olabilir. | Open Subtitles | نعم ، أعني قد يكون في وقت متأخر... لذا ، مثل ، قد يكون الآخرون ذهبو |
| Şimdilik, nereye gittiklerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | الأن نحن لا نعلم أين ذهبو |
| Hangi yolla nereye gittiklerini düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | من اي طريق تظن انهم ذهبو ؟ |
| Yürüyüşe gitmişler, kumsala gitmişler. | Open Subtitles | لقد ذهبو لتسلق الجبال, وذهبو الى الشاطيء. |
| Bir şey almak için bir dükkâna girdim. Çıktığımda annem ve babam gitmişlerdi. | Open Subtitles | أدخل إلى متجر للحصول على شيء أخرج, و أجد أن أبي و أمي قد ذهبو |