| Senin zevkini es geçip özel ve tatlı şeyler hazırladım. | Open Subtitles | لقد تجاهلت ذوقك و قمت بتحضيره بطريقة خاصة جداً و حلوة |
| Kadın zevkini beğendim. Evet, beraber iyi vakit geçireceğiz. | Open Subtitles | امم،يعجبني ذوقك في النساء ،نعم انا وهي سوف نقضي وقتا ممتعا |
| Paris'teki yazdan sonra damak zevkin çok gelişmiş. | Open Subtitles | حسناً لاشك في أن ذوقك نما جراء صيف أمضيته في باريس |
| İç dekorasyon konusundaki zevkin ise pek gelişmemiş. | Open Subtitles | ومع هذا لم يتحسن ذوقك في التصميمات الداخلية |
| Güzel şeyler için kendine has bir zevk edinmişsin. | Open Subtitles | يبدو أنّك قمت بتطوير ذوقك في مثل هذه الأمور |
| Açıkçası, arkadaş zevkine güveniyorum ama bu kızın daha çok uğraşması lazım. | Open Subtitles | أثق في ذوقك في اختيار الأصدقاء لكن تلك الفتاة تتطلب الكثير من الجهد |
| Kendi Zevkinize bilmeden, l klasikleri seçtiniz. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ما هو ذوقك لذا اخترت النوع التقليدي |
| Muhtemelen tarzın değildir ama ayakkabıların pislenmez. | Open Subtitles | بالطبع لن تكون على ذوقك لكنها ستبقي أحذيتك هذه نظيفة |
| ...zevkiniz ne olursa olsun, banliyöde herkesin sıcak bir yuvaya ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | "مهما كان ذوقك فالكل يريد منزل جميل في الضواحي" |
| Evet. Kitap zevkini duymayı bekleyebilirim. | Open Subtitles | نعم،لا أستطيع الانتظار لأعرف ذوقك فى الكتب |
| MP3 çalar için, müzik zevkini tanıyan bir uygulama. | Open Subtitles | برنامج لمشغلات الـ إم بي 3 يتعرف على ذوقك في الموسيقى |
| Senin zevkini tartışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أشكك في ذوقك. إنها فتاة عظيمة ولكن.. |
| Yemek zevkin bile 40 yaşındakiler gibi. | Open Subtitles | حتى ذوقك بالطعام مثل ذوق شخص في الأربعينات |
| Asker olmak iyi bir zevkin olamayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن تكون جندياً لا يعني أن لا يكون لديك ذوقك جيد |
| Kıyafet konusunda. İnsanlar genelde zevk sahibi olduğunu söyler mi? | Open Subtitles | الملابس، هل يقول الناس عادة أن ذوقك جيد؟ |
| Tabii bu zevk meselesi. | Open Subtitles | حسناً، أتعلم إنها تتوقف على ذوقك الشخصي |
| Bunların bizim yani senin zevkine uymadığını söylerim. | Open Subtitles | سأجلس معها و أقول أن هذا ليس ذوقنا، "ذوقك" |
| Misafir geleceğini bilseydim Zevkinize uygun bir şeyler hazır ederdim. | Open Subtitles | إن كنت أعلم أنني سأستضيف أحدهم ربّما كنت سأجلب شيئا يناسب ذوقك أكثر |
| Kadına neyin uygun olduğuyla alakalı çok farklı bir bakış açımız var, senin yatak zevkinin farklı olduğu gibi. | Open Subtitles | آراؤنا متباينة جدّاً حول ما يناسب النساء كما يدلّ ذوقك بقراءة ما قبل النوم على ذلك |
| - Neyi sevdiğine göre değişir. | Open Subtitles | هذا مرهون على ذوقك |
| zevklerin konusunda seçici olmalısın adamım. | Open Subtitles | ارفع ذوقك يا رجل |
| Beğeneceğin kadar kaliteli şeyler bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما المهذب ليناسب ذوقك |
| Damak tadın gittikçe iyileşiyor. Ölü bir sincaptan çok daha sevimli. | Open Subtitles | ذوقك تحسن هي اكثر لطفا من سنجاب ميت |