| Belki de arı sakallı adamın başına 24 saat koruma koymalıyız. | Open Subtitles | او انتظر انتظر انتظر ربما يجب ان نضع حراسة 24 ساعة للرجل ذو اللحية من النحل |
| Tekrar ormana girip... sakallı dostumuzla konuşacağım. | Open Subtitles | سأعود للجزيرة لأتحدث مع صديقنا ذو اللحية |
| sakallı arkadaşımızla konuşmak için ormana gidiyorum. | Open Subtitles | سأعود للجزيرة لأتحدث مع صديقنا ذو اللحية |
| sakallı arkadaşımız bize sınırı geçmeyin, demişti. O insanlar yalancı, John. | Open Subtitles | صديقنا ذو اللحية أمرنا بألا نتعدى الحدود |
| Assateague Adası Kara Sakal'ın hazinesini gömdüğü yerdir. | Open Subtitles | بأن جزيرة الأسيتيج هي المكان حيث دفن ذو اللحية السوداء كنزه |
| Aslında, senaryonun ilk taslağında sakallı olduğundan bahsedilmişti. | Open Subtitles | أستطيع تخيل العناوين التي تتحدث عن الممثل ذو اللحية الكبيرة |
| Küçük sakallı pislik onu çalmış. Görevimizi çalmış. | Open Subtitles | هذا الوغد ذو اللحية سرقها لقد سرق مهمتنا |
| Tek arkadaşı zayıf, sakallı, beyaz tenli bir adamdı. | Open Subtitles | أن صديقها الوحيد هو الأبيض النحيل ذو اللحية |
| Şuradaki sakallı adam uyuşturucunun etkisi altında kendi kendine seks yaptı yine uyuşturucu aldı ve uyudu. | Open Subtitles | هذا الرجل ذو اللحية لقد رأيته من قبل يمارس الجنس من أجل شراء مخدرات تناول المخدرات, وخر نائماً |
| Umarım ikizi değildir, sakallı, geveze falan. | Open Subtitles | هل هي سعيدة اتمنى انها ليست توأم الاسود ذو اللحية |
| Sana söyleyeyim. O sakallı yüzünü tokatlamak istiyorum. | Open Subtitles | أؤكد لكِ ذلك أريد أن ألكم وجه ذلك الشاب ذو اللحية |
| Şuradaki sakallı, şişko adam. | Open Subtitles | انه ذلك الرجل المهيب ذو اللحية ، هناك |
| Gür sakallı suç ortağına kapıyı açar Pace'i öldürürler ve ikisi de kayıplara karışır. | Open Subtitles | فتحت الباب لشريكها الرجل ذو اللحية الشعثاء قتلا "بيس" واختفيا |
| Yeterince yükseğe işeyebilirlerse, zırva fikirleri olan sakallı maymunla karşılaşacaklarını sanıyorlar. | Open Subtitles | أيعتقدون أنهم إذا ما حلَّقوا بما فيه الكفاية... سيتسنى لهم الالتقاء مصادفة بالقرد ذو اللحية والأفكار التافهة؟ |
| Ormana geri dönüp sakallı dostumuzla konuşucağım. | Open Subtitles | سأذهب الى الغابة لأكلم صديقنا ذو اللحية |
| sakallı adam beni görmeye geldi. Senin arkadaşın değil o adam. | Open Subtitles | جاء الرجل ذو اللحية لرؤيتي، إنه ليس بصديقك! |
| sakallı eziğin reklamını yapmayı kesin. | Open Subtitles | معلومات جميلة عن الخاسر ذو اللحية |
| Kaba Sakal! | Open Subtitles | ذو اللحية الكبيرة |
| "Diğer bir adıyla Mavi Sakal." | Open Subtitles | " أحيانا يعرف بـ ذو " اللحية الزرقاء " |
| Kütüphaneci, Boyun Sakalı, ve Beyaz Ayrıcalık. | Open Subtitles | أمين المكتبة , ذو اللحية , والمرأة البيضاء |
| Angelica, senin baban Karasakal çok kötü bir adam ve eline geçen ilk fırsatta seni öldürecek. | Open Subtitles | (انجليكا)، والدكِ (ذو اللحية السوداء) إنّه الشرّ ذاته وسيقتلكِ عندما تسنح له الفرصة، |