| Çalışma odasında. Sanırım onu orada gördüm. | Open Subtitles | لقد كان في المكتب أعتقد أني رأيته هناك |
| Onu orada gördüm, tutup götürmeye gittiğimde ceketinin altında bir şey olduğunu hissettim. | Open Subtitles | رأيته هناك مع أصدقائه ذهبت لأصطحبه وعندما فعلت... شعرت بأنه يحمل شيئاً أسفل سترته |
| Ben onu orada gördüm, fakat o beni anımsamıyor. | Open Subtitles | لقد رأيته هناك, ولكنه لايتذكرنى |
| Çünkü Orada gördüğüm şeye göre inandığımız şey hakkında bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | لأنه بالحكم على ما رأيته هناك ليست لديك فكرة عما نؤمن به |
| Orada gördüğüm şey beni gerçekten de şaşırttı, çünkü öğretmenler kişisel pirotekniğe bakmıyorlardı. | TED | و ما رأيته هناك اذهلني حقاً، لأن المدرسين لم يكونوا يبحثوا عن الشخص صاحب الأداء العظيم. |
| Orada gördüğüm şey... | Open Subtitles | .. ما رأيته هناك .. كيف يمكن لك |
| - Lars, onu orada gördün. | Open Subtitles | لارس، لقد رأيته هناك |
| Aaron tapınakta. Biliyorum çünkü orada gördüm. | Open Subtitles | (هارون) في المعبد أعرف ذلك لأنّي رأيته هناك |
| Çünkü onu orada gördüm. | Open Subtitles | لأنني رأيته هناك |
| - Charlie, onu orada gördüm. | Open Subtitles | -شارلي ، لقد رأيته هناك |
| Bugün Orada gördüğüm şey cerrahlık değildi. | Open Subtitles | ما رأيته هناك في الخارج ... لم تكن عمليّة |
| Ve Orada gördüğüm şey, gerçekten şok ediciydi. | Open Subtitles | وما رأيته هناك فجر رأسي |
| - Çünkü Orada gördüğüm adam tamamen... | Open Subtitles | لأن الرجل الذي رأيته هناك كان... |
| Orada gördüğüm tek şey hatalar! | Open Subtitles | كل ما رأيته هناك كان أخطاء |